Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yürüyenler ve Sürünenler

Sadık Albayrak

Yürüyenler ve Sürünenler Sözleri ve Alıntıları

Yürüyenler ve Sürünenler sözleri ve alıntılarını, Yürüyenler ve Sürünenler kitap alıntılarını, Yürüyenler ve Sürünenler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İNKILAPLAR SUSTURDU, İHTİLAL KÜSTÜRDÜ
Başkanlığı sırasında yardımcılığını yapan bir generalin dinî reforma gidişi onun eliyle halka mal etmek istemesi sabrını taşırmış ve hemşehrisi Devlet Başkanı'nı bile dinlemeyecek, ihtilâlin ruhuna ters gelecek bir direnişe sokacak duruma getirmiştir.
Sayfa 72 - Ömer Nasuhi Bilmen
İNKILAPLAR SUSTURDU, İHTİLAL KÜSTÜRDÜ
Meşrutiyet'in getirdiği sistem içinde hürriyet sanılarak yeni hayat ve görüşün adımları atılmak isteniyordur. Mesnet, yani dayanak da fıkhın donmuşluğu ve yeni bir hukuki sistemin kurulmasıdır.
Sayfa 66 - Ömer Nasuhi Bilmen
Reklam
CUMHURİYETÇİLERE KARŞI KOYAN İLK OFLU
"... Türklerin en hususi emelleri, vatanları ile beraber dinlerinin de muhafazasıdır. Türkler İslâmiyet'i kabul ettikten sonra bütün ictimai düşünceleri İslâmiyet'le yoğrulmuştur. O derece ki, Türk demek, İslâm demek olmuştur. Binaenaleyh Türkleri İslâmiyet'ten ayırmak imkansızdır. ..."
Sayfa 150 - Dursun Feyzi Efendi
DİN İLE SİYASETİ BİR ARADA YÜRÜTEN HUZUR HOCASI
İslâm'ın birliğini ve Müslümanların hakimiyet fikrini baştan beri savunan bir kimse, son zamanlarda sussa da, onun Müslüman olması, suçlu sayılmasına yeterli, hatta fazla bile gelen bir sebeptir.
Sayfa 148 - Hocazade Mustafa Âsım Efendi
ŞERİATI KAVMİYETİN ÜSTÜNDE TUTAN MUHADDİS
"(...) İman davasında sadık isek, kâmil bir mümin olmak istiyorsak işte saadet kılavuzu, işte hidayet ışığı gözümüzün önünde duruyor. Birbirimizi sevelim. Birbirimizi sevmek için ilk önce tanışalım. Her yerde Müslümanlar ne hâlde imiş öğrenelim. Bu arzu ve istekte olan Müslümanlar ümmet olma vasfını kazanır, din düşmanları karşısında çetin ve kararlı olurlar. Silahı düşmana çekerler. Müslüman'a silah çeken, ona başkaldıran ise onlardan değildir. Çünkü Müslüman, Müslümanların kendinden emin ve salim olduğu kimsedir. Müslüman'a sövmek fasıklık, onu öldürmek küfürdür. (...)"
Sayfa 78 - Ahmet Naim Bey
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
Otuz yaşlarına bastığı 1898'de, Tarik gazetesinde Hüseyin Cahid'in (Yalçın) İslâm kültürü ve edebiyatı aleyhinde düşmanlıklarla dolu bir yazısı çıkar. Hüseyin Cahid şöyle der: "Ne vakte kadar ötekinin, berikinin edebiyatını taklit edeceğiz? Acem taklitçiliğinden kurtulur kurtulmaz Arabistan çöllerinde keffaret mi çıkaracağız? Edebiyatımız artık Türk olsun, buna çalışalım. (...) Arab'ın şer'î güçlükleri ve zor hayalleri kendisine mübarek olsun. (...) Bizim kendi hayalimiz, yaratıcı gücümüz yok mu? Giydiğimiz pantolon nasıl Avrupa'dan gelmişse, eğer edebiyatımıza bir meşk gelecekse, mutlaka o da pantolonun geldiği yerden gelecektir." (...) o devirde çıkan Malûmat dergisinde H. Cahid'e cevap verir: "(...)Arabî İlimler, erbabına mübarek olsun, öyle mi?.. Size de 'Avrupalılaşmak' mübarek olsun diyeceğim amma 'mübarek' kelimesine acıdım"
Sayfa 21 - Mustafa Sabri Efendi
Reklam
... yeni icraatta yenilik, dinin hükümlerinin ortadan kaldırılması demektir. O hâlde vur abalıya... Kimin haddine yeni icraatı tenkit etmek veya ona kem gözlerle bakmak! İlk soluğu alanlar son soluklarını darağacında veriyorlardır.
Sayfa 159 - Eşref Edib Bey
İDAM SEHPASINDAN PEYGAMBER'İN AĞUŞUNA
"Gerek Rumeli halkı, gerek diğer vilayetlerin ahalisi ve gerekse doğu ve batı olarak bütün Müslüman halk, bedenî veya malî olarak düşman ile muharebede tembellik göstererek İslâm hükümetinin mağlubiyet veya büsbütün yıkılmasına sebebiyet verirlerse hepsi adam öldürmek, domuz eti yemek, içki içmek, zina yapmak gibi pek büyük bir günahı işlemiş ve hepsi Allah'ın şeriatına isyan etmiş olurlar."
Sayfa 37 - İskilibli Âtıf Hoca
İDAM SEHPASINDAN PEYGAMBER'İN AĞUŞUNA
"Ehl-i sünnet yolundan gidenlerin dışında kalanlar delâlette bulunacakları gibi, Müslümanlardan başkasına benzeyenler İslâm'ın çizdiği sahanın dışına taşmış, böylece küfrün yolunu seçmiş olurlar. Müslümanlar, Müslüman olmayanlara benzemeye ve onları taklit etmeye mezun değillerdir. Müslüman bu bakımdan kâfirin hiçbir şeyini taklit edemez, ona benzemeye çalışamaz. Şekil ve görüntüde kâfire benzeyenin imanı zaaf içindedir. Böyle bir durumda iman ile küfür bir yerde toplanamaz. Nasıl ki bir milletin sembolü onu temsil eden bayrak ise, Müslüman'ı da bütün dünyaya tanıtan ve gösteren, onun hayat nizamı, kendisine has yaşayışıdır. Gerektiğinde Müslüman, inancının tezahürü olan esasları koruma ve yaşatmakta ölümü bile göze alır."
Sayfa 36 - İskilibli Âtıf Hoca
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
"(...) Ey orduyu İttihat ve Terakkî ocağına bağlayan ve ordunun büyük bir kısmının teşkil ettiğine şüphe olmayan İttihat'a mensup zabitler! Size yazık olsun! Şeref ve şanını korumakla mükellef olduğunuz muazzam bir devlet ve milleti beş on tane dinsiz, vatansız çapulcunun yoluna fedâ ettiniz. Memleketin hayrına söz söyleyen milletin hürriyetçilerini sizinle korkuttular, sizinle susturdular. Sizin sözünüzle, sizin ellerinizle öldürdüler. Millet size silahı bunun için mi kuşattı? Bir zamanlar 'biz hürriyetin bekçileriyiz' diye ortaya atılan sizler, aksine vatanın hayrına mani, şer ve zulme alet oldunuz. (...)
Sayfa 27 - Mustafa Sabri Efendi
155 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.