İnsanoğlunun bir dalalet ve nankörlük anı vardır ki, bu zamanda iyilikler, nimetler, hoşluklar ve dogruluklar, ona cefa ve kahır gibi çirkin görünür, böylece de, kötülüklerin kirli ve süfli çamurları içine atılmakta tereddüt dahi eylemez.
Bilmem acaba biz insanlar, daima ölçüsü ölçümüzü tutmayan fikirleri de giymekte ısrar ettiğimiz için midir ki gülünç ve zavallı olmaktan kurtulamamaktayız?
Rabbim, zannederler mi ki derdim biter, yüreğim durulur ve bu viraneden feryat, el etek çeker? Hayır. Sen oraya, bir aynaya bakar gibi baktıkça, dert üstüne dert katarsın. Onun için de dert bitmez, feryat dinmez, gönül durulmaz.
Rabbim sanırlar mı ki bir şeye dua edip bitirmek, yine dua edip yetirmek endişesindeyim? Hayır. Dudaklarım ismini analı beri söz söylemekten bile utanır olduğumu senden başka kime anlatabilirim?