Nasıl afete çevirdin böyle acılı ateşini, aman vermeden, yolunun soğuk yaprakları arasında.
Kim öğretti seni bana getiren yürüyüşü?
Çiçek mi, taş mı, duman mı gösterdi sana evimi?
Bilirim nasıl da titremişti ürkünç gece,şafak doldurmuştu bütün kadehleri şarabıyla
ve güneş o tanrısal saltanatını kurmuştu,
Arasız sardığında beni acımasız aşk kılıçlarıyla yaralayıp, dikenleriyle de yanık bir yol açmıştı yüreğimde.