Rebecca'nın toprak yemesi acıyı somutlaştırarak bastırılmış intikam duygusunun bir dışavurumu. Rebecca'nın davranışları adeta bir çeşit kanibali(yamyam), antropofojiği andırıyor.
"Ceplerine avuç avuç toprak dolduruyor; arkadaşlarına en zor iğne oyalarını öğretirken, ya da uğrunda duvar sıvası yemek gibi bir özveriye değmeyen başka erkeklerden söz ederken, kimseye göstermeden ve hazla öfke karışımı bir tutku içinde toprak yiyordu. Toprak yediği zaman, uğrunda böylesine alçalmaya değer tek insan sanki daha yakındaymış gibi, daha elle tutulur gibi oluyordu. Dünyanın öte ucunda onun incecik deri kunduralarıyla bastığı toprak, yedikten sonra ağzında buruk bir tad bırakan maden, sanki onun kanının sıcaklığını ve yoğunluğunu Rebeca'ya taşıyor, yüreğine huzur veriyordu."