Yüzyıllık Yalnızlık

Gabriel Garcia Marquez
SPOİDİR
1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Marquez,
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
kitabında 150 sayfa boyunca uzun uzun betimlediği karakterini aniden; "Bir salı günü öldüğünde yağmur başladı." diyerek öldürür. Hayatın kendisi gibi. Ne kadar uzun yaşamış olursan ol aniden hikayen bitecek.
101 Best Books (En İyi 101 Kitap)
Bir kitabın beğenilmesinde kişisel zevkler, hayat görüşü vs. ve daha bir sürü şey bu alanı tehdit ediyor. Tehdit dedim çünkü; fikir alış-verişinde (aslında bunu başka türlü yazacaktım vazgeçtim) bulunanlar genelde çoğu zaman anlaşmazlığa düşerler. İnsan aslında daha ilk başta anlaşamayan bir varlık olmuştur. Kabil'in Habil'i öldürmesi
Reklam
Küçük, ama büyük bilgiler..
Gabriel G. Marquez,
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
kitabını yazdığında yayınevine gönderebilmek için saç kurutma makinesini satmış. (Alıntı) Sanat, sahici yaşanan hayatlardan ortaya çıkıyor..
Yalnızlık Senfonisi
Yüz yıl süren nesilden nesile aktarılan yalnızlık, sevgisizlik, acı ve izolasyon. Kişisel yalnızlıklar , kalabalıklar içinde yalnızlık… Kendini yalnızlığa mahkum eden , ne yaparsa yapsın yalnızlığın kaderini değiştiremeyen, çalgıda cümbüşte yalnızlığını unutmaya çalışan insanlar…
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
"İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir." 📚
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
"Umutsuzluktan çılgına dönen Rebeca, gecenin bir yarısında bahçeye fırladığı gibi, intihar etme isteği içinde, acı ve öfkeden ağlayarak avuç avuç toprak yedi. Yumuşacık, kaygan solucanları çiğniyor, sümüklüböceklerin kabuklarını dişleriyle ezip kırıyordu."
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
Mary Banu

Mary Banu

@Mary_Banu
·
14 Kasım 2022 22:53
Rebecca'nın toprak yemesi acıyı somutlaştırarak bastırılmış intikam duygusunun bir dışavurumu. Rebecca'nın davranışları adeta bir çeşit kanibali(yamyam), antropofojiği andırıyor. "Ceplerine avuç avuç toprak dolduruyor; arkadaşlarına en zor iğne oyalarını öğretirken, ya da uğrunda duvar sıvası yemek gibi bir özveriye değmeyen başka erkeklerden söz ederken, kimseye göstermeden ve hazla öfke karışımı bir tutku içinde toprak yiyordu. Toprak yediği zaman, uğrunda böylesine alçalmaya değer tek insan sanki daha yakındaymış gibi, daha elle tutulur gibi oluyordu. Dünyanın öte ucunda onun incecik deri kunduralarıyla bastığı toprak, yedikten sonra ağzında buruk bir tad bırakan maden, sanki onun kanının sıcaklığını ve yoğunluğunu Rebeca'ya taşıyor, yüreğine huzur veriyordu."
Sayfa 65 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kardeş rekabetinin boyutları ve Amaranta'nın kendini cezalandırması: Amaranta, Pietro Crespi'ye gerçekte aşık değildi. Sadece Rebeca ile arasındaki kardeş rekabeti böyle düşünmesine neden oluyordu. Pietro Crespi ilk olarak Rebeca'ya evlilik teklif etmişti. Nitekim Amaranta'nın yanılgısı ise Rebeca'nın Pietro Crespi ile olan nişanını bozup José Arcadio ile evlenmesiyle son buldu. Çünkü kardeş rekabeti ortadan kalkmış ve Amaranta'nın ilgiyi üzerine toplamak istemesine dair bir neden de kalmamıştı. Bu yüzden Pietro Crespi'nin kendisine yaptığı evlilik teklifini hiç düşünmeden de reddetmişti. Pietro Crespi, aldığı ret cevabı ile bileklerini keserek intihar etti. Amaranta, Pietro Crespi'nin ölüm haberini aldığında ve cenaze töreninde hiç acı çekmedi. Fakat sergilediği bu gaddarlıktan ve içinde bulunduğu ruhsal durumdan utanarak acı çekmek için dış bir uyarana ihtiyaç duyup elini ateşe uzattı ve kendini ona ömrünce eşlik edecek bir yara izi ile cezalandırdı.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
Mary Banu

Mary Banu

@Mary_Banu
·
16 Kasım 2022 22:08
"Sonra ezilmiş çiçek kokan bir sessizlik başladı. Amaranta uzun bir süre, akşam karanlığı çökerken Pietro Crespi'nin lavanta kokusunu duymaya devam etti. Ama kendini kaybetmeyecek kadar güçlüydü. Ursula onu kendi haline bırakmış, hiç ilgilenmez olmuştu. Bir ikindi zamanı, Amaranta, mutfağa gidip elini ocaktaki kömürlerin arasına daldırdığı ve etinin yanık kokusundan öte bir acı duymayıncaya dek elini yaktığı zaman bile, Ursula başını çevirip de bakmadı. Vicdan azabı böyle geçiştirilemezdi ki."
Sayfa 115 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor." -
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
100 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.