Kibir insanın düşmanıdır; onu yer, bitirir. İstediğini alana kadar rahat vermez. Kibir, yaratılışı reddetmekten gelir. Farkında bile olmadan kişiyi kendinden nefret ettirir. İnsan, burnu ne kadar yukarıda olursa Tanrı'ya o kadar yakın zanneder kendini. Bir şeytan ya da bir Kabil değilsindir ama sen de büyüklenmeyi seversin, bunun seni küçük düşüreceğini bilmeden...
Yaşlanmak ve ölüm hırsı sonsuzluk ve güç vadederek içten içe çürütür seni, kurdun elmayı çürüttüğü gibi. Adem gibi...Havva gibi... Zamanı durduramayacağını fark eder, Tanrıyı suçlarsın. Zamanı, zamanı yaratana şikayet eder, asırların günahını üstlenirsin. Onu ayarlayan bir saatçi de olsan, saate ayırdığın zamanın yaratıcısını tanımazsın. İşte böyle bir şeydir kibir. İlk günahtan sana bir pay çıkarana kadar düşmez yakandan.