“Yalanlar ortaya çıkar. Onları gizlemeye çalışırsın. Bir kutuya koyup toprağa gömersin. Ama yine de bir yolunu bulup çıkarlar. Mezarlardan bile çıkarlar. Yıllarca uyurlar belki. Ama elbet uyanırlar.”
Yalanlar ortaya çıkar. Onları gizlemeye çalışırsın. Bir kutuya koyup toprağa gömersin. Ama yine de bir yolunu bulup çıkarlar. Yıllarca uyurlar belki. Ama elbet uyanırlar. Uyudukları sürece de güçlenirler.
Yalanlar öldürür.
“ En büyük korkun ne?” Diye fısıldıyor ses. Gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Görebiliyor musunuz? Hayal edebildiniz mi?
Uzun bir sessizlikten sonra, “Evet,” diyorum.
“Güzel. Şimdi daha kötüsünü hayal edin, daha derin, çok acı olanı…”
Onun bir hayatı vardı. Melina çalıştı, resim yaptı, parlak renkleri sevdi, çok kazağı vardı, önemli hatıraları ayakkabı kutusunda sakladı, ama biri çıkıp o hayatı onun elinden aldı, çünkü onun için hiçbir anlamı yoktu. Hiçbirinin önemi yoktu.