Kalemine yabancı olmadığım, tarzını sevdiğim Simon Kernick'ten Zamana Karşı kitabı okunanlar arasına katıldı...
☆
İlk sayfalardan karışık bir olayın içine düşeceği hissi veriliyor okuyucuya. Çok geçmeden sonu gelmeyen, temposu hiç düşmeyen bir kovalamacanın içinde buluyorsunuz kendinizi. Karakterimiz Sean, Matt Barron olarak tanıyoruz ve sonra hakkında öğrendiklerimizi unutuyoruz. Tıpkı onun gibi... Çünkü o hafızasını yitirdi. Geçmişini hatırlamıyor, hatırladıkları ise onun geçmişi değil... Bilmese de o büyük bir puzzle parçası. Diğer parçalar, bakanlardan, özel ajanlardan, dedektiflerden, işkencecilerden oluşuyor. Hatırlayamadığı büyük sır, ulusal güvenliği tehdit ettiği için başı büyük belada... Yapması gereken ve eski özel görevlerinden hatırladığı tek şey bir nasihat : "Her zaman inkar et Sean. Asla hiçbir şey itiraf etme. Çünkü hayatın buna bağlı. Sana ne yaparlarsa yapsınlar, hikayene sadık kal. Çünkü zayıflık gösterdiğin an ölmüşsün demektir..."
İşte bu yüzden zamana karşı yarışıyoruz. İki seçeneği var; Ya geçmişini hatırlayıp hatırladıklarını anlatıp ölecek, ya da hatırlamadan ölecek... Üçüncü seçeneği Tina Boyd ile yaratıyoruz. 'O kim?' derseniz, 'olayların gizli kahramanı' derim...
☆
Sean'ın peşinde olduğu geçmişi son sayfalara kadar gizemini korudu ve gerçekler pek iç açıcı olmadı. Hatırlamak istemediği bir geçmişe sahip olsa ne yapar ki insan? Kendisinden başka herkes onu hatırlasa ve her köşe başında kendisini öldürmek isteyenlerle karşılaşsa ne yapar?
☆
Keyifli okumalarınız daim olsun. Kitapla kalın...
