Zamanın Kelimeleri

Tanıl Bora
“Türk milleti fıtraten demokrat doğmuş bir millettir” Mustafa Kemal
Reklam
Gezi protestolarında Ali İsmail Korkmaz'ın polislere "yardım eden" esnaf tarafından linç edilerek öldürülmesi hatırlardayken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2014 Kasım'ında sarf ettigi "Benim esnafım gerektiginde polistir" sözleri, elbette irkiltici olmuştu. Tam olarak şöyle diyordu: “Bizim medeniyetimizde bizim millet ve medeniyet ruhumuzda, esnaf sanatkar gerektiginde askerdir, alperendir. Gerektiğinde cephede vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır. Gerektiginde asayişi tesis eden polistir. Gerektiginde adaleti saglayan hakimdir, hakemdir.”
Öfkenin bir narsistik infilaka dönüşmesinden sakınmak gerekir.
Politikayı savaş gibi kuranlar, akıllarını operasyona çalıştırırlar.
Söz de eylemdir. Şöyle değil de böyle konuşmak, şunu değil de bu söylemek de, yapmaktır.
Reklam
Sadakatten çok bahsedildiğinde, belli ki sadakatsizlik kol geziyordur.
Bitişlere, son beklentisine kilitlenmek, başlangıç yapma kabiliyetini öldürmemeli.
Reklam
İslamcılık "çocukluk hastalığı" mahiyetindeki radikalizminden sıyrılarak olgunlaşmış, yani 'millet gerçeği' ve milliyetçilikle barışmıştır. Bu "son derece sağlıklı" gelişmeyi de yerlilik tartışması ve kavramı sağlamıştır.
Sayfa 200Kitabı okudu
“Herkesi kucaklamak”
Birisi, kucaklanmayı istemeyebilir. O birisinin kendisini kucaklamasını istemeyebilir. Yine samimiyet meselesine geliyoruz. Richard Sennett'in samimiyetin tiranlığı dediği," kamusal hayatın örfünü bozan kültür. Mesafe ayarları önemlidir. Sadece kişisel ilişkide değil, politikanın medeni hukukunda da. Vatandaşlık hukukundan emin olmak, kucaklanmaktan evladır. Politik hakların teminatı, kucaklanmaktan mühimdir. O zaman, soğuk bir el sıkışma, mütevazı bir uzlaşma, kucaklaşmadan daha sahici ve daha samimi olur.
Tahrik kelimesinin Batı dillerindeki karşılığı: provokasyon. La­tince kökü: provocatio. Roma hukukundan geliyor. Antik Ro­ma'da vatandaşların, kamu gücü tarafından çarptırildiklari bir cezanın haksız olduğuna inanırlarsa, halka açık çağrıda bulu­narak bu adaletsizliği şikayet etme haklan varmış. Provocatio ad populum deniyor buna, halka duyurma, halka çağrıda bu­lunma.
Sayfa 249Kitabı okudu
İbn Haldun:
“Devlet kurarak hükümdarlığı elde ettikten sonra, (...) büyük yapılar ve saraylar yapmaya (..) başlarlar, böylece onlar devlet ve onun servetinin meyvelerinden faydalanırlar. (..) Tanrı bunların hakimiyet ve devletlerinin sona ermesini ve yıkılmasını takdir edinceye kadar onlar bu yaşayışlarına devam ederler.”
Oscar Wilde'ın meşhur sözündeki gibi: "Günümüzde insanlar her şeyin bedelini biliyor fakat hiçbir şeyin değerini bilmiyorlar"; veya başka bir çeşitlemesiyle: "Sinik insan, her şeyin bedelini bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyendir."
Resim