Çağdaş Yaşama Meseller

Zamansız Düşünceler

Kasım Küçükalp

En Eski Zamansız Düşünceler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Zamansız Düşünceler sözleri ve alıntılarını, en eski Zamansız Düşünceler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zira insan, ne kadar iyi niyetli, samimi, inancına bağlı olursa olsun eylemlerinde varlığının anlam, değer ve hakikatine dair gerçek bir sorgulama yapmadığı takdirde adaletsizlik, zulüm ve hak sızlıkla sonuçlanan eylemlere vücut vermekten kaçınamaz. Felsefi açıdan değerlendirildiğinde bu durumun insanın, varlık ve bilgi değeri hiçbir biçimde
Benzer bir biçimde din de gerek Kur’an-ı Kerim’de birçok kere vurgulandığı üzere “Siz bilmezsiniz Allah bilir.” ayetinde gerek Peygamberin “Ya Rabbi sen bana eşyanın hakikatini göster.’ ’duasında, gerekse sufilerin “Adını Koyma’, “Kendi nefsinden gayrı hiçbir varlığı yargılama” vb. yaklaşımlarında karşılığını bulduğu şekliyle insanı, sürekli bir biçimde, kendi hakikat ve vaı lığı üzerine soruşturma ve bir bütün olarak ilim ve mülkün yalnızca Allah’ a ait olduğu bilinci içerisinde olmaya davet etmiştir. İlim ve mülkün Allah’ a ait olduğu fikri, insana gerek varlık ve hakikat üzerindeki hâkimiyet iddiasından, gerekse kendi varlığını sevk ve idarede olduğu kadar, başkalarıyla kurduğu etik ilişkide de bir nefis muhasebesi içerisinde olarak kendi narsistik iddialarından vazgeçmesine yol açan bir etik pozisyon alması sağlayacaktır. Çoğunlukla bir varlık ve hakikat rölativizmiyle ilişkilendirilmek suretiyle eleştirilen söz konusu mutlak hakikat ve bilgi iddiasından vazgeçme fikri, kanaatimizce gerçek anlamda etik ilişkinin imkânı olduğu gibi başkaları üzerinde gerçekleştirilmesi mümkün hâkimiyet ve şiddetten de alıkoyan yegâne imkân olmak durumundadır. Çoğunlukla insanların iyi niyet ve samimiyet kisvesi altında eylemlerini gerçekleştirdikleri ifade ediledurur.Oysa adalet ve hakkaniyet iyi niyet ve samimiyet ile değil, sahih bir tefekkür içerisinde kendi aleyhimize dahi olsa olması gerekene tabi olmakla alakalı bir mahiyete sahiptir.
Reklam
Akılcılık ve Hakikat Aklın hakikati tayin ve tespit hususundaki zayıflığı ile fenomenler dünyasındaki gücü arasındaki ayırımı temyiz edemeyen rasyonalist zevat bilmelidir ki epistemolojik bakımdan düşünüldüğünde hakikati akla irca etmek, aklın sınırlarına indirgenmiş bir hakikat resmi sunmaktan öte bir anlam taşımaz. Diyebilirsiniz ki ne yapalım aklımız ancak buna erdi, eyvallah der Hakikat mütebessim bir eda ile. Ben Kendimi, Beni inşa etmeye çabalayanlara değil, rasyonel olanın kifayetsizliğini idrak etmiş olan ve anlamaya koyulan gönüllere ifşa ederim usul usul. Sahi, Varlık hakikatini ifşa etmek için aklı dikkate almak zorunda olsa idi, akıl hem varlık hem de hakikat için ölçüt kılındığından ötürü insan varlığın ontolojik temeli, insan aklı da hakikat olmuş olmaz mıydı? Varlığın hakikatini ifşa için böyle bir hümanistik temeli gerektirdiğini hangi rasyonel çıkarım veya gerekçe ile keşfettik? Yoksa bu da sakın paganizmden miras hümanistik bir doğma olmasın?
Aşk ve Maşuk Şuncacık yüreğe dünya kadar saçma sapan ağırlık yükleyip yüreğin isyanını aşk sanarak aşk edebiyatı yapmak ve Maşuk’ a yer kalmadı diye ağlamak da neyin nesi? Hiç Maşuk şirk’i kabul edip müşrik bir yürekte iskân eder mi? Aşkın, Işk’ına Talip Olmak Aşkın Işk’ ının unutuldu ğu bir düny ada, bırakın herkes aşkın ‘a’ haline talip olsun, siz Işk’ı isteyin. Benliği sarıp sarmalayıp Işk’a dönüşmeyen aşk, kendine mübtela beşeri narsizmden başka nedır ki?
Ateizm Allah’sız insan yoktur, sadece Allah’sız olduğu iddiasında olan insan vardır. Zaten “alıp da kabul etmeyen”e ateist demezler mi? Avrupa Miti ve Düşünmenin İmkanı Avrupamerkezci bir paradigma içerisinde kalındığı müddetçe düşünmenin farklı imkan ve yollarını idrak etmek mümkün değildir. Tam da bu nedenle Avrupamerkezci olmayan bir düşünce tarihi, vrupa mitinden kurtularak yeryüzündeki beşeri tecrübe ve anlam ufkuna açılmak için son derece elzemdir. Aydınlanmacı Bir Mit Olarak Hümanistik Rasyonalizm Aydınlanmacı modern mitlere bir çırpıda iman eden modern insanın, kadere iman etme konusunda bu denli isteksiz olması ve bir çırpıda hümanist bir rasyonalist kesilmesi tuhaf değil mi? Sakın hümanist rasyonalizm de herhangi bir rasyonel temellendirmeye dayanmayan modern bir mit olmasın?
Beşeri İdrâkin Sınırlılığı Üzerine Hakikat’in beşeri zaaflara tahammülü yoktur. Beşeri zaafların varlığı bir hakikattir lakin bu tespit, Hakikat’ ı beşeri zaaflarla ölçüp biçmenin Hakikat olduğu anlamına gelmez. Hakikat ıçin önce beşeri idrâke ait hakikat sınırının idrâk edilmesi sonra da beşeri zaafların üstesinden gelecek bir teslimiyetle varlığı Hakikat’ e ait kılmak gereklidir. Aksi taktirde beşeri zaaflarla Hakikat’ ı karartıp sınırları kendi sınırlı idrâk ufkumuzca belirlenen soyut hakikat resmimize müptela hale gelmek kaçınılmazdır. Gerçekten de hümanistik düşünce, beşeri idrâk kalemiyle soyut bir tuval üzerine soyut resimler çizip sonra da çizdiği resme müptela olmak değil de nedir?
Reklam
210 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.