- Üzgün, mahzun... Halimi anlatmak için bu kelimeler yetmez. Bunlarla ruhumun üzüntüleri, acıları anlatılmaz. Azizim! Bu başka bir hal, garip bir macera pek az tesadüf edilebilir bir felaket.
-Dikkatle baktım, küçücük fidanın sol tarafında bir tepecik, taze toprak yığıntısı. Başucuna dikilmiş bir tahta parçası... Hayatın gerçeği bundan mı ibaretti? O güzel bedenin dünyaya gelip gittiğine şimdi şu tahta parçası mı tanıklık edecekti?