Aldatıldığını öğrenmesine rağmen, kimisi imkansızlıklardan, kimisi ne yapacağını bilmediği için, kimisi de eşini her şeye rağmen sevdiği için affetmeyi tercih eder. Hangisi daha kolay acaba? Gitmek mi, kalmak mı?
Tomris; kırgınlıklarına, anne sevgisi eksikliğine, eş tarafından aldatılmasına rağmen hayata karşı dimdik durabilen cesur bir kadın. Eşinin kendisini en yakın arkadaşı ile aldattığını öğrendiği zaman evi terk edip, ayrı bir eve taşınır.
Annesinin ısrarla eve dönmesi için baskı yapmasına, aldatmasını görmezden gelmesini istemesine rağmen boşanmakta ısrarcı olur.
Babasına ait bir günlükleri okuduğu zaman, babası ile ilgili bilmediği ne kadar çok şey olduğunu anlar.
Annesinin, Tomris'ten sakladığı sır neydi?
Tomris eve dönecek mi?
Yanlış tanımışmış. Çok düşünmüşmüş. Hataymış. Ne hatası? Üstüne geliyormuş herşey. Artık dayanamıyormuş. Sorun varsa, çözüm de vardır. Kolaya kaçmak da neyin nesi? Mücadele edeceksin. Savaşacaksın.
Biten evlilik değil de bir iş ortaklığıydı adeta. Hayatında ilk defa girdiği adliye binası, dışarıdaki Temmuz sıcağının aksine soğuk ve kasvetliydi.
Yaradaki iltihap gibi. Pis kokulu iltihap. Çek çek bitmiyor. Kangrene dönüşmeden bir kerede çek. Kaç kurtul! Her adımda biraz daha özgürleşiyordu sanki.
Gözleri olmayanların dünyasında yavaş yavaş dengeler bozulmaya başlamıştı. Yıllardır, karanlıkta kalmış, bulundukları mevkileri kaybetmemek uğruna korkuyla, kaygıyla, hırsla kaplanan yürekleri azınlıkta kalmış, gözleri olanların bakışlarıyla aydınlandı. İçinde bulundukları karanlık dünyadan çıkmaya başladılar yavaş yavaş.