İşte yeni insan bu ; bedeni ve zihni çalınmış,ruhu olduğunu düşündüğü hayvan dürtülerine indirgenmiş.Gerçeklik kavrayışı ön beyninde elektronik imajların dansıyla ateşlenmiş; efendilerinin inşa ettiği örümcek ağı,hiçbir durumda gerçeği algılayamayacağı biçimde tasarlanmış.Mutluluğu ona bir tüple ya da elektronik bir bağlantıyla ulaştırılır.Tanrısı elektronik bir perdenin arkasında gizlenir;perde kaldırıldığında CIA büyücüsünü,medya yönlendiricisini,sibernetik bilimciyi,rüya dokumacısını buluruz.
Korku,öfke ya da heyecan gibi duyguların,kasten ya da kasti olmayan biçimde uyarılmasıyla beyin işlevleri yeterince zarar gördüğünde,kişilere çeşitli inançlar dayatılabilir.Bu türden olayların neden olduğu sonuçlardan en yaygın olanları,geçici yargı bozukluğu ve yüksek derecede etkiye açık olma halidir.Bunun çeşitli grup tezahürleri bazen”sürü dürtüsü”başlığı altında tasnif edilir;endişenin arttığı ve dolayısıyla birey ve kitlenin etkiye açık hale geldiği savaş zamanlarında,ciddi salgınlarda ve benzeri tehlike dönemlerinde en görkemli haliyle görülür.
Orduda, dini kültlerde, psikiyatrik deneylerde ve medyada güncel olarak ilerleyen zihin kontrol programlarını ifşa etmeliyiz ve bu operasyonların sonlandığını görmeliyiz. Zihin kontrol faşizmi, dünya çapında tepki çeken bir konu haline dönüşmeli..
Kontrolörleri durdurmada başarılı olamazsak, sonuçta geride kalacak tek insan türü yürüyen moronlar ve ahmaklar olacak ve bunlar, özgürlüğün var olabileceğini tamamıyla unutacak kadar duygudan mahrum olacaklar.
İnsanlığın yaşamının tüm yönlerini kendi parazit amaçlarına zincirlediği dönemdeyiz. İnsanoğlunun kaderinin sahip olunabileceği, biçimlendirilebileceği ve çamur kolaylığıyla şekillendirilebileceği noktadayız.
Özgür ve hızlı eylem sevdalısı olan yönetici elit, gelecek 20 yıl içinde insan türünün bedenleri ve zihinleri üzerinde, tam bir kontrolü etkili olarak gerçekleştirecek.