Beni sevip sevmediğini, böyle bir ihtimalin var olup olamayacağını öyle çok düşünürdüm ki... Aklından geçiriyor mudur beni, benim onu geçirdiğim gibi diye çırpınır dururdum.
Hayatına ilişkin hiçbir şey anlatmazdı. Anlatırsa, hayatını kendi sözleriyle bitirecekti sanki. Ve o hayat başkaca birçok hayata benzeyecekti; o zaman da elinde hayatına dair hiçbir şey kalmayacaktı.