Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm

Taha Parla

Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm Sözleri ve Alıntıları

Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm sözleri ve alıntılarını, Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm kitap alıntılarını, Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ön koşul, alınan öğenin toplumsal vicdan ve halkın gelenekleri tarafından kabul edilmesi ve bunlarla uyum içinde olmasıydı.
Olgun milliyetçilik anlayışı kesinlikle ve açıkça dil ve kültür milliyetçiliğine dayanıyor, diğer ulusların milliyetçiliğiyle barış ve karşılıklı saygı içinde birlikte varolması isteniyordu.
Reklam
Solidarist ahlak, önemini reddetmediği bireyi, toplumsal birlik ve dayanışmaya ve kamu yararına olan hizmetine göre değerlendirir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Gökalp gerçekten de bireysel gelişimi toplumsal eğitime bağlamış; bireyi değiştirmekle toplumun değiştirilemeyeceğini, buna karşılık eğitim yoluyla toplumu değiştirerek bireyin de değiştirilebileceğini öne sürmüştür.
Sayfa 130Kitabı okudu
Gökalp için Türk milliyetçiliğinin kültürel-normatif bir sistem oluşu gibi İslam dini de, ahlaki-normatif bir sistemdi; her ikisi de toplumdaki dayanışmanın temellerini oluşturuyordu. Mardin'in doğru bir gözlemle belirtmiş olduğu gibi, Gökalp'i ilgilendiren İslamiyet'in teolojisi değil, toplumsal işleviydi.
"Sosyalist ideal"i de milliyetçi idealin karşısında gören Gökalp, onu ya Türk milliyetçiliğinin "büyük düşmanı" ya da sanayileşme sonrasında ortaya çıkmış olan ve daha yüce milliyetçilik idealine tabi kılınması gereken bir ideal olarak tanımlamıştır.
Reklam
Liberal toplum modelinin (normatif ve analitik bakımlardan) Birey'i temel birim veya birinci kategori olarak kabul etmesine karşın korporatizm, bir yandan bireyciliği toplumu atomize eden bir eğilim saymakta, dolayısıyla toplumsal organizmanın dengesini ve yaşama imkanını yıkıcı bir etki yaptığını ileri sürmektedir. Öbür yandan da Marksist toplum modelindeki Toplumsal Sınıf kategorisine karşı çıkmakta; sınıfların varlığının ya da en azından mücadele ve savaşlarının, belli bir toplumsal sistemin korunup sürdürülmesine zarar verdiğini iddia etmektedir.
Bir toplum ve ekonomi modeli olarak korporatizm, toplumu, birbirine karşılıklı bağımlı ve işlevsel bakımdan birbirini tamamlayan parçalardan oluşan, organik ve kendi içinde uyumlu bir bütün olarak görür. Temel birimler, toplumun molekülleri de, meslek grupları ve bunların örgütleri, yani korporasyonlardır.
Yüzyılın dönümünde ağırlık kazanan materyalist pozitivizmlere tepki duyan Gökalp için dinin toplumsal işlevi, teolojik boyutundan çok daha önemliydi. Siyasal boyutu da yoktu.
"Milletlerin Müsaviliği"nde Gökalp, uluslar arasında rekabet, nefret ve savaşın, evrimin temel yasası olduğu yolundaki kuramları mahkum etmekte ve sevgiye dayalı işbirliğini ve barışı savunmaktadır.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
"... Türk İnkılabı ideolojisine göre devleti şu kısa cümle ile tarif etmek mümkündür: Devlet, Atası etrafında toplanan millettir."
Sayfa 175Kitabı okudu
Siyasi Kemalizm
"Siyasal Kemalizm, otoriterliği, devletçiliği, tek particiliği ve şefçiliği nedeniyle demokratik ve ilerici olduğu savunulamayacak bir tarihsel siyasal ideoloji ve rejim türüdür. Bırakın sosyalizm aşısı tutmasının olanaksızlığını, sosyal demokrasiyle bile bağdaşmasına imkan yoktur."
Kültürel Türkçülük
Gökalp'e göre Türkçülük hareketindeki "ırkçı milliyetçiler'', ulusu ırkla bir tutma hatasına düşmüşlerdir. Bazı antropologlar, ırk kavramını, hayvanların dış görünüşleri ve fiziksel özelliklerine göre sınırlandırmak amacıyla kullanıldığı zoolojiden ödünç almışlar ve her ulusta farklı ırklara mensup bireyler olmasına karşın, ulusları sınırlandımak üzere anlamını genişletmeye çalışmışlardır. Bu antropologlar, ırksal ve toplumsal özellikler arasında ilişki olduğunu da ileri sürerler, diyen Gökalp bu iddiayı şöyle reddetmiştir: "Irkın, bu suretle, sosyal vasıflarla hiçbir münasebeti kalmayınca, sosyal karakterlerin birliği olan milliyetle de hiçbir münasebeti kalmaması lazım gelir."
Sayfa 69 - MetisKitabı okudu
Emile Durkheim
Sonsuz sayıda örgütlenmemiş bireyden oluşan ve anormal derecede güçlü bir Devlet tarafından bastırılan ve kuşatılan toplum, gerçekten de tam bir sosyolojik ucubedir. Çünkü kolektif eylem her zaman için, tek ve benzersiz organ olan Devletin dolayımıyla ifade edilemeyecek kadar karmaşıktır.
Gökalp için Türk milliyetçiliğinin kültürel-normatif bir sistem oluşu gibi İslam dini de, ahlaki-normatif bir sistemdi; her ikisi de toplumdaki dayanışmanın temellerini oluşturuyordu.
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.