Ziya'ya Mektuplar

Cahit Sıtkı Tarancı
Babacığım, hayatta muvaffakiyet yalnız aç kalmamakta değildir. Asıl muvaffakiyet göçüp gittikten sonra ardında bir eser bırakmaktadır. Bu eseri meydana getirmek için saadeti memnu telakki etmeli. Benim de çizilmiş bir mefkürem vardır. Ben, her şeyden evvel, yaşamış olduğuma delil için, bir eser meydana getireceğim.
Kitabın Konusu:
244 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Nisan 1957
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

244 syf.
·
Puan vermedi
" Zaman bir kuşak gibi / Sarıl sarıl bitmiyor" cümlesi aklıma kazınmış olsa gerek ki hayatın gerçekliği yüzüme çarpıyor bu cümle ile. Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya Osman Saba, iki büyük yazar, eşsiz şiir ve öykülerin yanında uzun yıllara yayılan hayranlık verici dostluklarıyla da Türk edebiyatının unutulmazları arasına isimlerini kazıdılar. İki şairin lise yıllarından başlayan arkadaşlıkları, Cahit Sıtkı’nın ölümüne kadar sürdü. Hatta Ziya Osman Saba, Cahit Sıtkı ile arasındaki dostluğu anlatmak için şu satırları söylüyor kitapta " Tahinhelvası olduğu günler o bana helvasını verirdi, ben de ona portakal günleri portakalımı..." belki de sırf arkadaşım seviyor düşüncesi ile sevdiklerini yememeyi göze alacak kadar naif bir kalp. Bir şair. Ziya’ya Mektuplar, Cahit Sıtkı’nın Diyarbakır’dan, Paris’ten, Burhaniye’den, Ankara’dan Ziya Osman Saba’ya yazdığı mektupların bir araya getirildiği değerli bir eser. İki şairin birbirlerinin şiirlerine eleştirilerini, Cahit Sıtkı’nın şiir dünyasına ve dönemin edebiyatçılarına dair görüşlerini içeren bu mektuplar bence hazine niteliğinde. Cahit Sıtkı'nın şiir ideolojisini anlamak adına çok kıymetli bir eser. Mektuplarında aşklarından, hayatından kesitler ile karşılaşacaksınız. Bana göre bu değerli şairlerin hayat hikayelerini anlamak ve onlara dair şiirlere bir nebze olsun şahit olmak için okunması gereken bir eser. Çünkü şiir ; daima en ummadığımız yerdedir...
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
·
Puan vermedi
·
319 günde okudu
Edebiyatımızın en aşık ve hassas şairlerinden cahit sıtkının Ziya Osman Sabaya yazdığı kendisi gibi hassas ve güzel türkçeli mektuplarını bitirmiş bulundum. Kendisi hakkında meşhur şiirler dışında çok bir malumatım yoktu ama dizelerinden dolayı ruhen yakın bulduğum biriydi. Karakter olarak hassas, işkolik ve yaşama sevdalısı bir adam olduğunu mektuplardan anlıyoruz.Şiir poetikasının ve nelere dikkat ettiğini dize dize analizler yaparak belirtmiş. Ziya osman sabayı başka türlü seviyor.Küçük kızlara olan sevdası bariz şekilde görünüyor ama herşeyi sevip yaşama arzusuyla beni etkiledi.Rakı merakı zaten erken yaşta ölmesine sebep olmuş. Şiir konusunda şekil hassasiyeti ve şairlere ve şiirlere olan düşünceleri açısından her şiir sevdalısının ve şair olmak isteyenlerin okuması gereken bir kitaptır. En çok ziya osman sabanın şu dizesini över bu mektuplarda ve söyleyiş bakımından mana bakımından bu güzelliği arar mısralarda Eski bir evde olmak ,orda, Eyüpsultan'da
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
4/10 puan verdi
Ziya’ya Mektuplar Birbirine derinden bağlı iki dost bu iki dostun karşılıklı sevgi dolu mektuplaşmalarını anlatan bir kitaptır. Kitabın içerisinde Cahit Sıtkı Tarancı’nın, Ziya Osman Saba’ya yazdığı mektuplar yer alıyor. Bu mektuplarda hâl ve hatırlarını sormalarının yanı sıra birbirlerine gönderdikleri yeni şiirler yahut şiir mısraları, bazı
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
59 günde okudu
Ölüme dair aklımda şöyle bir beyit var: Benim de bir namazlık saltanatım olacak O musalla taşında. çok güzel bir kitap tavsiye edrim
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ziya’ya Mektuplar İnceleme Birbirine derinden bağlı iki dost bu iki dostun karşılıklı sevgi dolu mektuplaşmalarını anlatan bir kitaptır. Kitabın içerisinde Cahit Sıtkı Tarancı’nın, Ziya Osman Saba’ya yazdığı mektuplar yer alıyor. Bu mektuplarda hâl ve hatırlarını sormalarının yanı sıra birbirlerine gönderdikleri yeni şiirler yahut şiir
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
·
Puan vermedi
·
34 günde okudu
Yazarların anılarını, mektuplarını okumayı pek severim. Bu alemden göçmüş gitmiş insanların gamları, hüzünleri, mutlulukları, hevesleri, bekleyişleri kendi göçebeliğimizi hatırlamamıza vesile olur. Cahit Sıtkı, saf şiirin bizdeki başarılı temsilcilerindendir. Otuz beş yaşı yolun yarısı sayan (belki de hayatındaki tek iyimserliği de buydu) şairin lise yıllarından beri en yakınında duran kendisi de şair olan Ziya Osman'a mektupları onların ilişkilerini görmekten ziyade bana yukarıdaki hisleri uyandırdı. Belki de kelimelere bu kadar önem veren şairin son iki senesinde büyük gayretlere ancak yirmi kelimeye kadar konuşabilmesi imtihan örneği olarak karşımızda durmalıdır. Keşke kitabın mektupların cevaplarıyla hazırlanmış bir baskısı olsaydı. Kitabın keyfi katlanırdı...
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Gerçekten okunması gereken bir kitap anilarindan günlüklerinden oluşan bir kitap toplumda sair olma gibi lisanlar kullanırken hakiki sair gerçek manada bu kişidir bu şairdir romancıdır sanatçıdır.Necip Fazıl gibi buda çok önemli bir sairimizdir ancak neden hic anilmiyoe yada okunmuyor diye dusunmeyin zira sairin hemen hemen tüm kayıtları sanırım can yayınları basıyor.Skolastik bir denge uzerindeyiz nazim hikmet gibi çok önemli sairimizdir.
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Cahit Sıtkı Tarancı ile Ziya Osman Saba dostluğu, içten yazılmış güzel dostluğun belgeleri aslında. Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiir anlayışı ve şiir nasıl olmalıdır üzerine düşüncelerini Ziya Osman Saba'nın şiirlerini kah överek kah yererek ifade edişi. Şiir sevenler ve Cahit Sıtkı Tarancı'yı daha iyi tanımak isteyenler için iyi bir kaynak. Tek eksiği; keşke Ziya Osman Saba'nın cevaben yazdığı mektuplar da eklenseymiş harika olurmuş. Bir de mektuplar tarih sırasına göre olsaymış. Merak ediyorum mektupların orjinal aktarımı mı acaba, çünkü bir kaç mektupta aynı satırlara rastladım.
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma
244 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Bir şairden bir şaire yazılmış bu mektuplar insana dostluğu, zarifliği ve naifliği yeniden hatırlattığı gibi Cahit Sıtkı'nın şairliği,edebi görüşleri hakkında bize çok önemli bilgiler verir. Severek okunacak güzel bir kitap.
Ziya'ya Mektuplar
Ziya'ya MektuplarCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 2016186 okunma

Yazar Hakkında

Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı TarancıYazar · 15 kitap
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en önemli şairlerinden birisidir. En ünlü şiirleri "Yaş Otuz Beş" ve "Memleket İsterim"'dir. 4 Ekim 1910’da Diyarbakır’da dünyaya geldi. Babası, Diyarbakır'da ticaret ve ziraatle uğraşan köklü Pirinçcizadeler ailesinden  Bekir Sıtkı Bey; annesi, babasının amca kızı Arife Hanım'dır.  Ailesi, ona dedesinin ismi olan “Hüseyin Cahit” adını verdi. Akrabaları 1934'te Soyadı Kanunu ile “Pirinççioğlu” soyadını aldığı halde aynı yıl pirinç ekiminden çok zarara uğrayan babası Bekir Sıtkı Bey, bu duruma kızarak “çiftçi” anlamına gelen “Tarancı” soyadını almıştır.  Diyarbakır'da başladığı ilk eğitimin ardından aile geleneğinden ötürü orta öğrenim için Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne gönderildi. Lise öğrenimi için 1927 yılında Galatasaray Lisesi'ne geçti. Fransızcayı çok iyi öğrenerek Baudelaire, Rimbaud, Mallarme'yi özümsedi. Şiir yazmaya lise yıllarında başladı. İlk şiirleri Galatasaray Lisesi’nin “Akademi” isimli dergisinde ve Servet-i Fünun dergisinde yayımlandı. Ömürboyu yakın dost olacak Ziya Osman ile 1928-1929 yılında okulda tanıştı. 1931’de girdiği Mülkiye Mektebi'nden ikinci senenin sonunda atılınca Yüksek Ticaret Okulu'na girdi ancak memuriyet sınavını kazanıp Sümerbank’ta çalışmaya başladıktan sonra bu okuldan da ayrılmak zorunda kaldı. “Ömrümde Sükût” adlı ilk şiir kitabı henüz Mülkiye Mektebi’nde iken yayımlandı. Çalıştığı pozisyonun Zonguldak, Karabük’e atanması üzerine Sümerbank’ta başladığı memuriyetten ayrıldı; çalışma hayatını öykülerini yayımlamakta olduğu Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü. Cumhuriyet Gazetesi sahipleri Nadir Nadi ile Doğan Nadi'nin desteği ile Üniversite yüksek öğrenimini tamamlamak üzere Paris'e gitti. 1938-1940 yılları arasında Sciences Politiques'e devam etti. Paris'te iken Paris Radyosu'nda Türkçe yayınlar spikerliği yaptı; bir yandan da gazeteye öyküler göndermeye devam etti. Paris’teki öğrenciliği sırasında Oktay Rıfat ile tanıştı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman uçakları 1940 yılında Paris’i bombalamaya başlayınca öğrenimini tamamlayamadı; bisiklet ile kaçarak Lyon ve Cenevre yoluyla Türkiye'ye geri döndü. 12 Mart 1941'de askerliğini yapmak için hazırlık kıtasına katılmış, nisan ayı sonlarına doğru Ankara Yedek Subay Okulu'nda altı aylık döneminin ardından 10 Kasım 1941'de piyade asteğmeni olarak Burhaniye II. Tabur 5. Kıta Bölük Komutanlığı emrinde kıta hizmetine başlamıştır. Ünlü “Haydi Abbas” şiiri, askerlik döneminin bir ürünüdür. O yıllarda ailesi artık İstanbul’a yerleşmişti; bir süre babasının Eminönü’deki ticarethanesinde çalıştı ancak içki sorunları yüzünden babası ile arası açılınca Ankara’ya gitti. Sırasıyla Anadolu Ajansı'nda, Toprak Mahsulleri Ofisi'nde ve Çalışma Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı. “Otuz Beş Yaş” şiiri ile 1946'da CHP Şiir Ödülü'nde birincilik aldı ve yurt çapında tanınan bir şair oldu. Çalışma Bakanlığı'ndaki görevi sırasında tanıştığı Cavidan Tınaz ile 4 Temmuz 1951’de evlendi. Evlendikten sonra yazdığı şiirlerini “Düşten Güzel” adlı kitapta topladı. 1953 yılında geçirdiği bir krizden sonra felç oldu. Yatağa bağlı ve yarı bilinçli durumda olan şair; İstanbul ve Ankara’da çeşitli hastanelerde tedavi gördü; bir yıl kadar Diyarbakır’daki baba evinde bakıldı. Dönemin bakanı Samet Ağaoğlu'nun yardımıyla 6 Eylül 1956'da kardeşi Halit Tarancı refakatinde Viyana'da gönderilmiştir. Zatülcenp hastalığına yakalanarak 12 Ekim 1956’da Viyana'da vefat etti Cenazesi Ankara’da Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi. Arkadaşı Ziya Osman’a yazdığı mektuplar 1957’de “Ziya'ya Mektuplar” adıyla yayımlandı. Kitaplarına almadığı şiirlerle şiir çevirileri ve kendisi için yazılanlar “Sonrası” adlı kitapta toplanarak 1957’de yayımlandı. Ailesinin Diyarbakır’daki evi 1973 yılında "Cahit Sıtkı Müze Evi" olarak ziyarete açıldı. Öyküleri, “Cahit Sıtkı Tarancı Hikâyeciliği ve Hikâyeleri" adıyla Selahattin Önerli tarfından 1976'da kitaplaştı. Şairi anlatan kapsamlı bir araştırma, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz tarafından 2002 yılında "İkaros’un Yeni Yüzü – Cahit Sıtkı" adıyla yayımlanmıştır. Edebi yaşamı Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan Cahit Sıtkı’nın Fransız okullarında okumuş olmasının etkisiyle ilk şiirlerinde Fransız şairlerin üsluplarıyla benzerlikler görüldü. Kimileri 'Muhit' ve 'Servet-i Fünun/Uyanış' dergilerinde yayımlanan ilk şiirlerini 1933 yılında yayımlanan Ömrümde Sükut adlı kitapta topladı. Otuz Beş Yaş şiirinin, 1946’da, Cumhuriyet Halk Partisi’nin düzenlediği, yarışmada birincilik kazanmasıyla ününü pekiştirdi ve Cumhuriyet Dönemi’nin önemli şairleri arasına girdi. Sanat için sanat ilkesine bağlı kaldı. Ona göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır. Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır. Açık ve sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları, derin, karışık ve şaşırtıcı değildir. Uzak çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere başvurmuştur. Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer vermiş, nedense hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de şiirlerine konu olmuştur.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.