Bu kitap kesinlikle "abartılmış", "gereksiz" bir kitap. Yazar ömrü boyunca belli ahlâkî kurallarla yaşamış, bunları benimsediğini sanmış ancak karşısına sadece idleri ve dürtüleriyle yaşayan bir mahluk çıkınca onun "hayatı yaşadığını, özgür ve mutlu olduğunu" sanmış; bu kitabı yazmış.
Zorba'dan nefret ettim çünkü hayatı yaşamayı sadece "kadın tatmak" olarak görüyor. Ama o kadar düşkünü olduğu kadınlara asla saygısı yok! Onları düşünemeyen, tek derdi ve mutluluğu erkekler olan varlıklar gibi görüyor.
Hele patron diye anılan mühendis (aslında hikayenin anlatıcısı) kişisinin hoşlandığı kadının lincini engellemek için kılını kıpırdatacak cesaretinin olmaması beni ayrı deli etti! "Erkeklik sadece yatakta olmuyor" dedirtti bir kez daha!
Ikisinden de farklı nedenlerle nefret ettim ve bunu okumuşlar kervanına katılmış olmaktan hiç gurur duymadığımı fark ettim.
Her anı, duyguyu, anıyı sonuna kadar yaşama fikri harika ama bunu böyle vasıfsız bir insandan öğreniyorsa insanlar, ne yazık...Çok daha anlamlı ve harika kitaplar var; onları okuyun. Bununla vakit kaybetmeyin...