Zübeyde'nin Sarı Paşası Atatürk - 2 Cilt Takım

Kemal Arı
Zaman bir akıştır. Akış ise bir yerlerden başlar, bir geleceğe doğru yürür. Tarih ise, geçmişten geleceğe uzanan o göz kamaştırıcı akışta gerçekte ulusların kendi kendilerine yüzleşebilmeleri için yüzlerine tutulmuş görkemli bir aynadır.
Sayfa 88 - 5 Şubat YayınlarıKitabı okudu
Andımız
"Andımız, 1933 yılında, dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip tarafından kaleme alındı. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün oluruyla, Milli Eğitime bağlı ilkokullarda okutulmaya başlandı".
Reklam
Korkmuyoruz gelsinler. Hatta masum Türk'e kastı olan bütün dünya gelsin. Süngüleriyle zaten kanayan yaramızı deşsinler. Toplarıyla evlerimizi, kuvvetlerimizi yıksınlar, alt üst etsinler, parçalasınlar! Ama asla unutmasınlar ki Türk ölmedi, yaşıyor. Ve burayı yunana vermeyecektir. Hatta silahlarımız olmasa bile, direnen ruhumuzla, coşkun kanlarımızla, sökülmeyen dişlerimizle bile bu ülkeyi savunacağız".
Sayfa 111Kitabı okudu
"Hem yaşamda hem de rüyalarda herşey tezatlarıyla vardır. Büyürken küçültmek, yürürken durmak; otururken kalkmak, ağlarken gülmek gibi"...
Sayfa 12 - http://www.5subatyayinlari.com/detay-Zubeyde-nin-Sari-Pasasi-ATATURK-1-VE-2-Kitabı okudu
Günümüzde ise bir osmanlıca sevdası var
Dil yitirilirse; il yitirilir! Tarih, 1277... Karamanoğlu Beyliği'ndeyiz... Karamanoğlu Mehmet Bey, ünlü fermanını vermiş: -Bundan böyle dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmaya!
Reklam
Hangisi daha Türk...
Asaf bey asafnameyi Arapça yazmış Mevlana rubailerini farsça yazmış Yunus Emre şiirlerini TÜRKÇE yazmış.
Okulun kapısından girmek üzereyken Atatürk konuğuna yol gösterdi. Ancak şah bunu kabul etmeyerek, kendisi büyük Gazi'ye yol göstererek şunları dedi: "Yoh; men leşkerem sen serdarsen". Yani; "hayır, ben erim, sense büyük komutanın". demişti İran Şahı...
refik halit karay ın peyamı sabah gazetesindeki utanç başyazısı Misakı milli kabulü üzerine "yeni bir yavru daha doğdu. Bereketi bol olsun. Başımıza bir" milli" Daha çıktı... Söylenmesi ne güç, ne çirkin, ne gayri bir milli kelime! " Yazarın" gayri milli" saydığı şeyler Türk ulusunun yurt topraklarını ve tam bağımsızlığının temel koşullarını içeren "bağımsızlık ve özgürlük bildirgesi" ydi...
Sayfa 163Kitabı okudu
Bugün her Türk çocuğu, daha ana kucağından buyana, Atatürk'ün 1881'de SELANİK'te doğduğunu, 10 Kasım 1938'de saat 9'u 5 geçe Dolmabahçe'de öldüğünü bilir. Tıpkı Samsun'a İstanbul'dan Bandırma Vapuruyla, tehlikeli bir yolculuk altında hareket ettiğini, ingilizlerin onu tutuklamak için harekete geçtini; padişah ve halifenin o zor koşullarda kendi tahtından ve tacından başka bir şey düşünmeyerek ulusa ve yurda ihanet ettiğini, bu nedenle de kurtuluş savaşında ingilizlerle işbirliği içine girdiğini bildiği gibi.
Reklam
II. Cilt
Derviş Mehmet gibi tarihin değişik zamanlarında, kendisinin mehdi olduğunu ilan eden o kadar sapkın gelmiş ve değişik savlarda bulunmuşlardır ki!!!
O tarihlerde SELANİK en özgür illerden biriydi. Özgürlükçü düşüncelerin ilk yeşerdiği yerlerden biriydi.
"Annesi Zübeyde Hanım 14 Ocak 1923 günü İzmir'de, Karşıyaka'da, Latife Hanımların Köşkü'nde sonsuzluğa doğru yürümüştü". Anamız ölümsüzdür...
Resim