Zürriyet’in ise her öyküsü, kuruntularında ölçüsüz, maceraları gem almaz, anlattıkları kontrolsüz, algıları belirsiz kişilerle tanıştırır okuru. Doğumunu beklediği çocuğunun sakat olabileceği korkusuna kapılmış müstakbel baba (“Zürriyet”), genç bir adamken ayrıldığı şehre, o yılların dayanılmaz çağrısına uyarak yaşlılığında giden adam (“Mahalleye Dönüş”), büyük ve zengin adam olacağına inanarak gemilerde tayfalığa başlayan sokak çocuğu (“Sokak”), kendisine hasta süsü veren, hastanedeki her hastaya bir başka hikâye uydurup anlatan zararsız deli (“Bir Hastahane Hâtırası”), hastanede olup biteni kavanoz içinden gözleyen ve hiçbir ilkelliği atlamaksızın anlatan ikişer aylık iki rüşeym (“Hayat Mücadelesi”), küçük bir bahçe ile kendi ruhu arasında benzerlikler kuran, o bahçede bulduğu resimdeki çocuğu çocukluktan genç kızlığa, kadınlığa, arkadaştan sevgiliye, sonunda da şeytana döndüren küçük memur (“Kediseven Sokağındaki Bahçe”), ateşler içinde sayıklayan hasta (“Bir Hastanın Rüyaları”) ve eşine kırgınlıklarını boşanmalarından otuz yıl sonra ve mezardan çıkıp gelerek söyleyen kadın (“Otuz Yıl Sonra”).
Yazar:
Samet Ağaoğlu
Samet Ağaoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.Sayfa Sayısı: 104Basım Tarihi: 1958Yayınevi: Varlık Yayınları
ISBN: YokÜlke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
Resim