Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Okursever

Okursever
@kitap_kurdu112
Allah'ım okuduklarımla amel edebilmemi nasip et
Sabitlenmiş gönderi
İnsan neden okur? Sorusunun bendeki yanıtı bu.
İnsan kendini tanımak için okur. Bunu da ancak olgunluğa erişmiş bir insan idrak edebilir.
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
Yiğit, gelirsin nereden? Beyrek der iç Oğuz'dan. İç Oğuz'da Kimin nesisin? Pay Püre oğlu Bamsı Beyrek dedikleri benim. Kız "Peki ne yapmaya geldin Yiğit" dedi. Beyrek "Pay Biçen Bey'in bir kızı varmış, onu görmeye geldim" dedi. Kız " O öyle insan değildir ki sana görünsün, ama ben Banu Çiçek'in dadısıyım, gel şimdi seninle ava çıkalım, eğer senin atın benim atımı geçerse onun atını da geçersin, hem seninle ok atalım, beni geçersen onu da geçersin ve hem seninle güreşelim, beni yenersen onu da yenersin" dedi. Beyrek "Bu kıza yenilecek olursam, kudretli Oğuz içinde başıma kakınç yüzüme dokunç ederler" dedi. Gayrete geldi, kızım ince beline girdi, sarma taktı, arkası üzerine yere yıktı. Kız "Yiğit Pay Biçen'in kızı Banu Çiçek benim" dedi. Beyrek " Düğün kutlu olsun han kızı" diye parmağından altın yüzüğü çıkardı kızın parmağına geçirdi. "Aramızda bu nişan olsun Han kızı" dedi. " Mademki böyle oldu, hemen şimdi ileri atılmak gerek bey oğlu" dedi. Beyrek de "Ne olacak hanım, baş üzerine" dedi.
Pay Püre bey kudretli Oğuz beylerini çağırdı misafir etti. Dedem Korkut geldi, oğlana ad koydu. Ünümü anla sözümü dinle Pay Püre Bey Tanrı sana bir oğul vermiş tutu versin Ak sancak kaldırınca Müslümanlar arkası olsun Karşı yatan Kara karlı dağlardan aşar olsa Tanrı senin oğluna aşıt versin Kanlı kanlı sulardan geçer olsa geçit versin Kalabalık kâfire girince Tanrı senin oğluna fırsat versin Sen oğlunu Bamsım diye okşarsın Bunun adı Boz Aygırlı Bamsı Beyrek olsun Adını ben verdim yaşını Allah versin dedi. kudretli Oğuz beyleri el kaldırdılar dua kıldılar, bu ad bu yiğide kutlu olsun dediler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bizim tek problemimiz, kötü alışkanlıkları nasıl yavaş yavaş iyi olanlarına dönüştürebileceğimizdir. Tek amacımız ise duygusallığımızı ve tembelliğimizi sonsuza kadar ortadan kaldırmak zorunda kalmamayı umarak makul sınırlar içinde tutmaktır. Dahası, yenilgilerimiz avantaja çevrilebilir ki bu, kendimizi mükemmelleştirmek için ne kadar çok kaynağımız olduğunu kanıtlıyor. Aslında kin, acı, iğrenme, fiziksel yorgunluk, entelektüel zayıflık, tatmin, nahoşluklarını hissetmek ve etkilerini hafızamızda sağlamca düzeltmek için akılda tutulması harika şeylerdir.
Kuvvetli bir akıntıyla karşılaşan yüzücü gibi azar azar ilerlememiz yeterli olacaktır, hatta kendimizi bıraksak gideceğimizden daha az yol alıyor olmamız konusunda umutsuzluğa kapılmamamız bile kâfidir. İsteklerimize zamanla kavuşacağız. Alışkanlıkları oluşturan ve doğal eğilimlerin gücünü, enerjisini bahşeden zamandır. Asla umutsuzluğa kapılmayan kişinin gücü şaşırtıcıdır.
Reklam
Şehvetli duygular bilince yükselmeye başladığında, unutulmamalıdır ki böyle tutkuların beslendiği kaynak fikirlerdir. Tutkunun kendi amaçları uğruna sarılmak isteyebileceği bu düşünceleri, kendi isteğimiz doğrultusunda kullanmayı en azından deneyebiliriz. Eğer mücadele eşit değilse ve büyük yangın yayılıyorsa bizim narin, saf, Üstün irademiz, ruhumuzun Keskin ucu asla rıza göstermemelidir.
Yalnızca şimdiki zaman değil, hafızamız yardımıyla geçmiş zaman da elimizin altındadır. Aklım kaynaklarını ustaca kullanarak geleceğimizin de efendisi olabiliriz.
Ben de herkes kadar hassasım. Ama herkesin alıngan davranabileceği hassas bir noktası vardır. Bu da benimki.
Cahil insan daha cesaretli olacaktır. Bu yüzden cahilliğimle mutlu bir şekilde gideceğim, bunun ağır sonuçlarını da gücüm yettiği ölçüde taşıyacağım. Sonuçları sadece beni etkiler, O nedenle bana neden yalvarıyorsunuz anlayamıyorum. Cahil adam her şeyi yapabilir endişesi mi taşıyorsunuz?
Aynı anda bu kadar çok mutluluğun ve mutsuzluğun bir arada olması onun aklını karıştırmış.
Reklam
Kendini kaybolmuş hissetti. Sanki hiç kimsenin ulaşamayacağı bir derinlikte yok olmuştu, havası bile memleketinin havasına benzemeyen, garipliğin içinde kaybolmak üzere olduğu, yine de cazibesine kapıldığı uzak bir ülkede kaybolmuş gibi hissediyordu. Daha fazla ilerlemekten ve kaybolmaktan başka çaresi de yoktu.
Zaman onun mutluluğu karşısında sonsuz gibiydi. Sonra iç çekti ve mırıldanır gibi şarkı söylemeye başladı.
Gözleriniz geçmişte verdiniz mücadelelerden çok, gelecekte vereceğiniz mücadeleleri anlatıyor. Ama dünyada çok büyük engeller var. Sizin hedefleriniz büyüdükçe bu engeller de büyür.
Tabii ki sizin de sırlarınız vardır. Ve bu sırları sadece yarım saattir tanıdığınız Ve henüz kendisini anlatma fırsatı bulamamış biriyle paylaşmazsınız.
Mektupta şöyle diyordu:
Bayım, bildiğiniz üzere kontun hizmetine alındınız. Sizin üstünüz, amiriniz mahalle konseyinin başkanı olan köy muhtarıdır. Bu kişi size işinizle ve ücretle ilgili tüm ayrıntıları anlatacaktır. Bununla beraber benim gözüm sizin üzerinizde olacak. Bu mektubu size getiren Barnabas, zaman zaman isteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı öğrenecek ve bana bildirecektir. Sizin arzularınızı mümkün olduğunca yerine getirmeye çalışacağım. Benim için çalışanlarımız mutluluğu önemlidir.
Gülümsemesi sıradışı bir şekilde coşkuluydu, sanki gülümsemesini kapatmak istermiş gibi elini yüzünün üzerinde gezdirse de bunu başaramamıştı.
1.975 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.