Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

z

z
@kitapekspresi_
kâğıttan gemiler yaptım kalbimden, ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı
Üniversite öğrencisi / pdr
İstanbul
25 Eylül 2002
37 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
Kendi kendime soruyorum, yapayalnız bir yaşlılık, gençlik boyu bir savaşıma değer mi?
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Avrupalılığı ölçülü bir dozda almayacaklar, bardağı son damlasına kadar içecekler -bu ürkütücü ayıbı da, sarhoşluğu da tüm öteki kusurlarınızı da.
Sayfa 135 - Zeynep Hanım Osmanlının batılılaşma sürecine değiniyor.Kitabı okudu
Hüzün -Türkler içindir- sanki hüzünlenme hakkını satın almış gibiler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İki insandan hangisinin daha çok acı çektiğini bazen merak ederim -çok şey uman ve düş kırıklığına uğrayan mı, yoksa kendisinden çok şey beklenen ve düş kırıklığına uğrattığını hisseden mi?
Sayfa 109Kitabı okudu
"Bir yerlere varanlar, yeni başlayanlara şunu söylemeli: Her köşede acı var; her dönemeçte yeni bir savaşım başlar, ve her zaman üzüntü var. Biz başaranlar o yoldan geçtik, sizin için de başka bir yol yok." "Ama bir kez istedikleri yere ulaştılar mı, başarılı insanlar sessiz kalıyor. Hala yolda olanlar ise günlük didinmelerden yorgun düşüyorlar, istedikleri yere varanların da aynı deneyimi yaşadığını bilmiyorlar."
Reklam
Sana Fransa'dan ilk izlenimlerimi vermemi istedin...Sana, kafesi ya da demir parmaklıkları olmayan, ardına kadar açık bir pencere önünde ilk kez durduğum zaman duyduğum o sonsuz mutluluğu anlatmaya çalışacağım.
Tevekkül ve kültür bir arada olamaz. Ülkemizi mahveden tevekküldür. Tevekkül olmasaydı bu ıstırap ve bu sürekli haksızlık olmazdı.
215 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Bir Türk Kadınının Avrupa İzlenimleri
Bir Türk Kadınının Avrupa İzlenimleriZeynep Hanım
8.6/10 · 55 okunma
Güç, ihtiyacın ürünüdür; güvenlik güçsüzlüğü artırır. Yaşam koşullarını düzeltme işi-yaşam gittikçe daha da güvenli yapan gerçek uygarlaştırma süreci istikrarlı bir şekilde zirveye ulaşmıştı. Birleşmiş insanlığın doğa üzerinde kazandığı bir zafer, ötekini izlemişti. Şu an hayalden öte gitmeyen şeyler, ele alınarak üzerinde düşünülen ve ilerletilen projelerdi artık. Ve hasadı gördüklerimdi! "Günümüzün sağlık koşulları ve tarımı, her şey bir yana, hâlâ temel aşamasındadır. Zamanımızın bilimiinsan hastalıkları alanının ancak küçük bir bölümünde işe koyuldu, ama öyle bile olsa faaliyetlerini çok istikrarlı ve ısrarcı bir biçimde yaymakta. Tarımımız ve bahçeciliğimiz orada burada bir yabani otu yok eder ve belki çok sayıda sağlıklı bitkiler ekip, daha büyük bir oranı, bir denge oluşturmak için elinden geldiği ölçüde mücadele etmeye terk eder. En sevdiğimiz bitki ve hayvanları ve bunlar o kadar az ki yavaş yavaş, seçici ıslah ile geliştiriyoruz. Bir gün yeni ve daha iyi bir cins şeftali, bir gün çekirdeksiz üzüm, bir gün daha hoş kokulu, daha iri çiçekler, bir gün daha faydalı bir sığır cinsi... Onları yavaş yavaş ıslah ediyoruz, çünkü ideallerimiz belirsiz ve deneme kabilinden, bilgimiz ise sınırlı; çünkü bizim beceriksiz ellerimizde doğa da utangaç ve hantal. Bu, anafora rağmen akıntının sürmesidir. Tüm dünya zeki, eğitimli ve işbirliği içinde olacak; her şey gitgide artan bir hızla doğanın boyun eğişine doğru gidecek. En sonunda akıllıca ve dikkatli bir şekilde, hayvan ve bitki dünyasının dengesini insan ihtiyaçlarına uyacak bir biçimde yeniden düzenleyeceğiz
Reklam
Bu insanların içinde yaşadıkları huzur ve güven ortamını görünce cinsiyetlerin bu yakın benzerliğinin beklenebilir olduğunu hissettim; çünkü erkeğin iktidarı ve kadının yumuşaklığı, aile kurumu ve mesleklerin ayrımı, bir fiziksel güç çağının saldırgan gereklilikleridir yalnızca. Nüfusun dengeli ve bereketli olduğu yerde çok çocuk doğurmak devlete lütuftan çok bela olur; şiddetin pek nadir uğradığı ve evlatların güvende olduğu yerde verimli bir aile kurma gerekliliği daha azdır -aslında hiç yoktur- ve cinslerin, çocuklarının ihtiyaçlarına bağlı olarak ihtisas kazanmalarına gerek kalmaz. Bunun bazı başlangıçlarını şimdi bile görü yoruz, o gelecek çağdaysa bu durum tamamlanmıştı.
İnsan hayatı," der Wells, "evrenin akışı içindeki bir girdap gibi, yanıltıcı bir şekilde sakindir; bilimse insanın karanlığa yaktığı bir kibrittir ve kibritin ateşi, karanlığın sandığımızdan daha da karanlık olduğunu gösterir."
Evrim mükemmellik yolunda bir ilerleme olsa bile, Darwin'in teorisinin temelinde yaşamı kıyasıya bir varoluş mücadelesi olarak gören Malthusçu yaklaşım vardır. Darwin'in yazdıklarına göre Malthus, "her türde, hayatta kalabilecekten çok daha fazla birey olduğunu" (burada hayatta kalmaktan kasıt üreme dönemine gelinceye dek yaşamak olmalı) göstermiştir. Yani mükemmelliğe giden yol, çoğunluğun vaktinden önce ölmesinden geçer. Bu hesapla, Darwin'in önceki Hıristiyan inançlarından gelen bir iyimserliği yansıttığını söylenebilir.
285 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.