@kitapfisiltisiofficial

Hayatta hep karar vererek yol alırız. Bunun adı da irade denir, irade bizim kendimizi ifade edişimizdir. Hayatı tren istasyonu gibi düşün. Karar bir tren gibi senin bulunduğun istasyona uğrar, o trene ya binersin ya da binmezsin. Her ikisi de senin kararındır. Gitsen de kalsan da, sahip çık. Sahip çıkmak için tek bir anahtara ihtiyacım var. Kalbinin dediğini dinlemek. Tren kaçmaz. Tren gider, başkası gelene kadar sen yine sadece kendinle baş başınasındır. Gelen trene nasıl davranacağın, gideli uğurlayıp uğurlamamanla ilgilidir. Gideli uğurlayamayan, yeni gelene binemez. İşte o istasyonun adı pişmanlıktır. Bir yüzyıl, bin tren geçse adım atamazsın o istasyondan.
Sayfa 142Kitabı okudu
Zaman; en çok geriye almak istediğimiz, 'Simdi olsa kıymetini bilirim', diyerek kör kuyuları attığımız ve boşluklarla tanımladığımızdır. Olana karşı direnci biz arttıkça, zaman daha çabuk kayar gider ellerimizden. İlerlememizle paralel ilerler hızı, en kıymetlisi ise şimdidir. Çünkü geçmişini yüklü bırakabileceğimiz geri dönüşüm alanına sahiptir. Geri dönüşüm kıymetlendirir, daha önce yük gibi görünen faydaya dönüşür. Tekrar çemberinde gizli parça açılır ve bir spiral ucu gibi yukarıya doğru bir yolculuk başlar, bambaşka olanı doğru bir yolculuk...
Sayfa 135Kitabı okudu
Geleceğin sırlarını tanıdığın insanlara teslim etme...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tren uçsuz bucaksız ormanların arasından geçiyor. Beni, bilmediğim ülkenin sonbaharından kırmızı, sarı yaprakların, düzenli bir hayatı simgeleyen küçük evlerin, kasabaların arasından gitmem gereken yere, son istasyona taşıyor. Belki benim için de son istasyona...
" Bitti dediğimiz her şey aslında yeni başlayan birçok şeyin başlangıcıymış bunu öğrendim. Yanımda kalsın dediklerimizin bir gün gitsin diye dua edeceklerimiz olacaklarını... Yenilenmeyi öğrendim. Yeniliği... Yenilgiyi... Yenmeyi bir yerde. Hayatın omuzlarına basarak yükselmeyi o düştüğümüz çukurlardan. Ve... Ve diye başlamayı öğrendim. Son vermeyi ve yeniden yeniden diyebilmeyi..."
İnsanlarla başa çıkmanın en iyi yolu, her zaman onlara içinde sevgi kırıntısı olan bir şeyler söylemektir. .
Dünyaya insan olarak gelmek, güzel olduğu kadar da zor bir şey. Temelde hepimiz şu veya bu nedenle aynı çatışmaları yaşıyoruz. Onun için hiçbir zaman "Tam" olamıyoruz. Yarımız... Bir tarafımız yazken öbür tarafımız kış. İki tarafta birden baharı bulabilmek kolay olmuyor.
" Doktorluğun da çeşitleri var. Kimi mikroskop başında, kimi makinelerle haşır neşir, kimi yeni hayatlarla merhabalaşıyor her gün. Kimi kesip biçiyor, kimi acılara, ağrılara, ıstıraba dur diyor. Kimi de bizim gibi akşama kadar acıyı, ıstırabı bizzat sahibinden dinliyor."
Bugün benim için yas günüydü. Matem günümdü bugün. Giyinirken üzerimdeki bakışların yoğunluğunu hissediyordum. Onu hiç umursamadan sessizce gözyaşlarımı içime akıtıp toparlandım. Çantamı alıp kapıya ilerlerken benden önce davranıp çantamı alarak kapıdan çıktı. Arabasına yaşlanmış beni bekleyen Arkın'a baktım. Kocama...Kalbim ne kadar teklese de bu bizim savaşımızdı, ya ölümüm olacaktı ya ölümü olacaktım. Aşkın hangi yaşıyorsun? diye sorsalar, sanırım "En acı halini yaşıyorum." derdim.
Güzel hayallerim var benim... Tertemiz duygularım... Çocuksu düşüncelerimin ardında, Geleceğe hüzünlü bakışlarım. Biraz korku, biraz ümit arasına sıkışan gülüşlerim, Çaresizliğe ani başkaldırışlarım var... Mahsum gözlerimde, Geleceğe ait kaygılarım var benim.
" Yüreğinde kilidi olanın anahtarı sevgi olur her zaman. Ama anahtarı kimin elinde tutacağını ancak kader karar verir."
"Hayatın değişmez tek bir kuralı vardır: Doğar, yaşar ve ölürsünüz. Hep sağlık dilenir yeni masum ruh için. Ama en önemlisi, bahtının güzel yazılmış olması için edilen duadır aslında. Bahtı güzel olmayanın yüzü gülmez, hüznü tükenmez..."
"Bazen hayatta hiç beklemediğimiz anlarla karşılaşırız, hak etmediğimizi düşündüğümüz anlar bizi ümitsizliğe sürükler ama bazen o anlar sayesinde farklı hayallere doğru yol alırız..."
"Hayatımızda hiçbir şey tesadüf değildir. Yaşanan her olay, konuşulan her söz, atılan her adım, peşinden gelecek başka bir olayın habercisidir. Karşına çıkan kişiler her kimse doğru kişilerdir. Bu şu demektir: Hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır; ya bizi bir yere götürür ya da bize bir şeyler öğretirler..."
Öfke ile ilgili düşündüklerin aslında Suyun sadece yüzeyinde görünen şamandıradır. Ama zinciri takip eder şamandıranın bağlı bulunduğu denizin dibine kadar inersen öfkenin gerçek nedeni ne anlarsın.
Çocuk olmak korkunç bir şey, her şeyi õylesine merak etmek ve kimseye soramamak, sanki aptal veya yararsız bir şeymişsin gibi şu büyüklerin karşısında hep gülünç düşmek.
Hiçbir şey zekalı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez. Hiçbir şey olgunlaşmamış bir zihnin bütün olanaklarını karanlıkta kaybolan bir iz kadar harekete geçiremez. Bazen çocukları bizim gerçek addettiğimiz dünyadan ayıran sadece incecik bir perdedir ve rastlantısal bir rüzgarla açılıverir.
Bizzat gözlemlediklerimize nazaran hayal gücümüzü etkileyen tehlikeler, bizim açımızdan çok daha korkutucu olur. Karşımızda avaz avaz bağıran değil ama sakin bir sesle öfkesini aktaran adam bizim kanımızı dondurur.
Sayfa 403Kitabı okudu
İnsanların kendileri hakkında anlattıkları öyküler baştan aşağı gerçek dışı olma ihtimali taşırlar. Oysa onlar hakkında kendi bulduğumuz şeyler bize gerçek gibi gelir. Kendi başımıza keşfettiğimiz de inandığımız şeylerin güvenilirliğine büyük İtimat duymamız zihnimizin garip bir oyunudur.
Sayfa 38 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
"Çok bilen insanların suskunluğundaki asaleti, bir gün herkesin algılayabileceği bir seviyeye gelmek, insanlığımızın en büyük mertebesi olacaktır."
"Uyum güzelliktir. Uyum, suyun özelliğidir. Su, sabrın simgesi, istiridyenin yurdudur. Su olmasaydı, inci de olmazdı. Sabırlı ol ki istiridye gibi inciler yapasın."
Sayfa 170 - Everest yayınlarıKitabı okudu