Fulya

Fulya
@kitapkurdufsy
Sıkı Okur
El kızının evine mektup gitmez. Diyerek yazdığı Mihriban türküsünü gazeteye ilan veren Abdurrahim Karakoç nahifliği neden yetmedi bu dünyaya?
İnsan çıtır ekmeği ısırdığında, Kırıklar dolar kucağına. İşte orası umudun tarlasıdır. Ve orada başaklar ağırlaştığında, Sayısız ah dökülürdü toprağa.
Reklam
Çocukken şöyle dua ederdim Tanrı’ya: Tanrım bana hiç erimeyen, Kırmızı bir bonbon şekeri yolla. Eski tül perdelerden gelinlik biçerdik Kardeşimle kendimize durmadan, Olmayan çayları, Olmayan fincanlardan içerdik. Olmayan kapıları açardık, Olmayan ziller çaldığında. Siyah papyonlu olurdu mutlaka Resim defterimizdeki damat. Yedi günde yarattığımız dünya Mutlu olurduk pastel koksa. Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya: Olanlar oldu tanrım Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!
Ah'lar Ağacı
Bazı yaralar yararlıdır buna inan, Bazı yaraların ortasından küçücük bir el, Sanki geçmişine çiçek uzatır, Bazı yaralardan sızan kanla, Tüm geleceğin yıkanır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım.
Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan Sonunda ben de alıştım. Ah...dedim sonra, Ah!
Reklam
Reklam
Geri135
539 öğeden 526 ile 539 arasındakiler gösteriliyor.