Benim için tahmin ettiğimden uzun bir okuma süreci oldu. Normalde fantastik kitapları bu kadar uzun sürede okumazdım ama bu kitapta beni içine çekmeyen bir şeyler vardı. En önemli sebep yakın zamanda Rüzgarın Adı gibi, fantastik dünyasının en iyi kitaplarından birini okumuş olmam da olabilir tabi.
Kitaptaki dünyanın oldukça büyük bir potansiyeli vardı bence. Krallıkların düzeni, sihrin var oluş şekli, kraliyet bağları gibi çoğu yerde özgün detaylar vardı ve yer yer çok meraklandırdı. Ama ben bu dünyayı daha detaylı, diğer krallıklarla bağlantılı bir hikayede okumak isterdim. Diğer kitaplarda bu konuya ne kadar girer bilmiyorum ama oldukça hareketleri olacakları beklentisindeyim çünkü Kül gibi Kar serinin ilk kitabı olarak gerçekten çok olaylıydı. Karakterler sürekli bir hareket halindeydi ve bu da bize, durup o dünyayı tanımak konusunda bir imkan sağlamadı bence.
Hikayenin finalindeki bazı detaylar gelecek kitaplara dair heyecanlandırdı diyebilirim. O yüzden yakın zamanda okumayı düşünüyorum.
Bu seriyi birkaç sene önce okumayı isterdim aslında, o zamanlarda çok daha fazla severdim kesin. Artık klasik kitaplarda neyi sevdiğimi o kadar iyi biliyorum ki gözüm hep o tarz detaylar arıyor. Benim içinn yanlış zamanda okunmuş bir kitap olduğunun farkındayım bu yüzden diğer kitaplarına da bir şans verip beklentimi yükseltmemeye çalışacağım. Serinin fiyatları gerçekten çok ucuz, fantastik dünyasına yeni yeni giriş yapıyorsanız eğer öneririm.