8 yıl birlikte yaşadıktan sonra annesiyle babasının, oğullarının kitaplarla hiç ilgilenmediklerini hiç anlamamış olmamaları ona olanaksız görünüyordu. Onlar kitap seviyor olabilirlerdi, tamam ama bu nedenle oğullarının da kitaplara bayılması gerekmiyordu ki! Kara lekelerle dolu beyaz kağıtlara bakar bakmaz, sanki atlı karıncaya binmiş gibi başı dönmeye başlıyordu.