Mektubunu okuyan arkadaşına doğru bakınca sehpanın üzerindeki kitapları gördü. Açlıktan midesi kazınan birinin yiyecek gördüğü anda gözleri nasıl arzuyla dolarsa, onun da gözleri öyle şevkle, istekle parladı. İçgüdüsel bir adım ve omuzlarının bir sağa, bir sola yalpalaması, onu sehpanın yanına getirdi; kitaplara şefkatle dokunmaya başladı. Başlıklarına, yazarların isimlerine baktı, açıp biraz okudu, gözleri ve elleriyle ciltlerini okşadı...