“Maraz”, aslında uzun süredir kütüphanemde olan, fakat okumaya sıra gelmeyen kitaplarım arasındaydı. Bu kitap aynı zamanda Hande Altaylı ile tanıştığım ilk kitap oldu. Yazarımız kitabında, bir kadının hayatındaki ani değişikliklerle, acılarla ve zorluklarla nasıl yüzleştiğini sade bir dille, okuyucuyu yormadan çok güzel bir şekilde anlatmış. Kitabı elinizden bırakasınız gelmiyor. Acaba bundan sonra olaylar nasıl ilerleyecek diye sürekli okumak istiyorsunuz. Karakter tasvirleri harika, karakterler direkt olarak gözünüzde canlanıyor. Özellikle Ali karakteri okuyucuya çok iyi yansıtılmış. Karakterin edilgenliğine sinir oluyorsunuz hatta bir noktadan sonra acıyorsunuz. Bu tarz insanlarla hayatınızın farklı dönemlerinde mutlaka karşılaşmış olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Toparlayacak olursam, gerçek hayattan, kendi hayatınızdan çok şey bulabileceğiniz bir roman olduğunu düşünüyorum. Her şeyin bir anda tepetaklak olabileceğini, hiçbir şeyin kalıcı olmadığını tekrar tekrar size hatırlatıyor. İyi ki Hande Altaylı ile tanışmışım. Diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum.
"Ben, hayatın bir elem ve mâtem yolcusuyum. Bu güne kadar önüme açılan kara dikenli yollardan, ayaklarımın altına kazılan keskin taşlı uçurumlardan başka birşey görmedim. Gönül güneşlerinden bir küçük alev, Arz'ın baharlarından bir tâze çiçek toplayamadım. Karanlıklar benim kâinatımındır ki, ben burada bir gece kuşu gibi yaşadım; onun esrarlı yıldızlarından ilhâm alan melekler gibi vahy aldım. Bunun için, benim, perdeleri yarı inik olan yazı odam aydınlık değildir, sâkindir, gürültüsüzdür, saltanatsızdır, İhtişamsızdır; fakat eğriliği, karışıklığı sevmediğim için düzgündür. Muztarib beşeriyyete ağlayan şâirlerin gözyaşları ile yazılmış kitaplarım bir yeni devrin yeni aşk ve ru)yâlarım getiren şiir perilerim, dünyânın hırs ve gurûruna karşı keskin bir kılıç gibi kullanmak İstediğim kalemim, kalb ve rûhumun kanlı parçaları gibi yırtık kâğıtlar üzerine döktüğüm beyitlerim, işte benim her şeyim”
(Mehmet Emin YURDAKUL'UN Muharrirlerimiz, Ediplerimiz Nasıl YYazı Yazarlar anketibe cevâbı)
Yıllar sonra pekçok kere evimi basıp arama yapan sivil polisler, evimden alp götürdükleri ve bir daha da geri vermedikleri kitaplarım, notlarm, dosyalarm, yazılarım arasında Galip Amcamın bende kalmış, sakladığım defterlerini de aldılar. Hiç olmazsa saklasalardı, ne gezer... Bu polislerin evimden alp götürdükleri, geri vermedikleri birçok kitaplarımı sonradan Sahaflar çarşısında satılırken görmüşümdür, o kitapların sayfalarında elyazımla notlarım, çıkmalarm, çizgilerim vardır. Kendi kitaplarmı eski kitapçlardan kaç kere satn almışımdır.
Haziran ayı için aldığım inci tanelerimle selamlar, araya sıkıştıracağım ek kitaplarım da olacak elbette...🙂
"Çünkü okumak,kuşlar gibi uzak diyarlara gitmektir..."
~Kitaplıklar aklın tedavi yerleridir ~ 📚📚
Çok kötü bir şey oldu. Yine kitap karıştırma perileri gelmiş kitaplarım arasından bu sefer zifiri seçmiştim. Kitabı çektim.. hafifti.. KİTAP YOKMUŞ LAN. Cilt var kitap yok. Odada her yere baktım sanırsam ama yok. Oda arkadaşlarımda da yok sanırım ama eve götürmediğime eminim nerde bu kitapp acil fikir