Kitabın kahramanı Kuklacı tek bacağı olmayan, kendine takma bacak yapan bir marangozdur. Annesi vefat etmiş olan Kuklacı, hasta babası ile yaşamaktadır ve ona bakmaktadır. Çocukluğunda annesi de o da babasından çok şiddet görmüştür. #alıntı Hayır bir çocuk dövülürmü? Ya da onu geç, insan kendi çocuğuna kıyar mı baba ya? Çocuk düşer, yerden kaldırır babalar. Bir baba düşen çocuğunu kaldıran olmalı, yere düşüren değil. Babası ile yaşadığı kötü anılar hep aklındadır.
Kuklacı çok katı kuralları olan, krallıkla yönetilen bir adada yaşamaktadır. Ve ada batıyordur. Halk bu dışında hiçbir yer olmadığına inandırılmıştır.
Kuklacı doğum gününde sarhoş bir hâlde denizde yüzer ve başka bir adanın varlığını keşfeder. Fakat bu adanın varlığına kimse inanmaz. Ona cüce bir fahişe olan Mandalina ve birkaç kişi daha inanır. Bu başka ada dedikoduları kralın kulağına gider.
Kuklacı ve arkadaşları adaya gidebilecek mi? Bu uğurda başlarına neler gelecek?
Yazarın çok farklı ve çok etkileyici bir kalemi var. Ben yazarın kalemini çok seviyorum. Özellikle kitabın sonu muhteşemdi. Ben çok severek okudum. Sizlerede kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.