Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aziz Özkan

Aziz Özkan
@kitaplarladans86
Kendimi tam bir kitap kurdu olarak görmesem de -okuma eylemine saatlerini ayıran kitap kurtlarına ayıp olmasın- en azından Türkiye ortalamasının üzerinde kitap, gazete, dergi okumaktayım.
Ön büro görevlisi
Lisans mezunu
Kuşadası
Aydın, 2 Aralık 1986
104 okur puanı
Aralık 2016 tarihinde katıldı
Aşk Yetmez'i Kapatırken İçimden Süzülenler
"Aşk Yetmez"i okuyunca geçmişlerini birbirleriyle paylaşan karakterler gibi ben de geçmişe döndüm onların kuyruğuna takılarak. Hüzünlendim sık sık; geçmişin güzel anıları yılan olup zehirini akıttı ruhuma, fare olup kemirdi benliğimi, bulut olup yağmur yağdırdı gözlerime. Şah damarıma kadar dokundu karakterlerin bahtsız özgeçmişleri. Şu bir gerçek ki ilk sayfasından son sayfasına kadar hissederek okudum yapıtı. Okurlar kitabı okuyup bitirdikten sonra hangi karakterlerin nerede yanlış davrandığını düşünüp ve de genel olarak bireysel ve toplumsal sıkıntılarımızın kaynağına inip doğru çözümler içeren reçeteler bulabilirler belki kendilerince. Neden olmasın? Bu da onları daha güzel ve daha düzgün bir geleceğe taşıyacaktır hiç şüphesiz.
Reklam
Menfaatperest Değil, İnsanperest Olabilmek
Deprem görevini yaparken insanoğlu küçük hesaplar peşinde koşuyor. İşte kızılca kıyamet bu yüzden kopuyor.
Az Gelişmişliğin Bıraktığı Utanç Tablosu
Az gelişmiş bir ülke olmanın faturasını henüz gelişimini tamamlayamamış insanların diktiği binalarda yaşayan insanlar öder. Çünkü olgunlaşmamış, henüz “insan” olma şerefine erememiş, insanlık değerleriyle donanmamış bir insanın değil inşa ettiği binaya, ağzından çıkan söze dahi güvenilmez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsandan Gelir İnsana Felaket
Karnı büyük obur deprem Yıktı, dağıttı, sel oldu aktı. Yaralarımıza kim olacak merhem? Vurdu, kırdı, ejderha olup yaktı. *** Hatırlatıyor kendini arada bir, Uyanıyor dev uykusundan. Besliyor içinde büyük bir kibir,
Körlüktür Sevdalanmak
"Sevda -ki bir insanın yalnız gönlüne değil akıl ve fikrine, cüzi iradesine velhasıl bütün duyularına, manevi yetilerine hâkimdir- daima şüphe ve kuruntular içinde bulunmaktan hoşlandığından kulak ve göz her işittiği, her gördüğü şeyi onun mizacına göre işitip görmeye, akıl yetisi her hükmünü onun arzusuna göre vermeye mecburdur." (Recaizade Mahmut Ekrem, Araba Sevdası, Can Yayınları, 9. baskı, s. 170)
Reklam
Gucci Hanedanı Üzerinden Patrizia'yı Düşünürken
Öteki dünyada Allah’a hesap verme düşüncesi çok ağır bir düşüncedir. Yüzme bilmeyen bir kişinin denizde boğularak ölmesi kadar veya depremde göçük altında kalarak ölümü beklemek kadar korkunçtur. Bu yüzden bazıları “Allah’a hesap verme” yükünü kaldıramaz ve öteki dünyayı reddeder. Bu, onlara kısmi bir rahatlama hissi verir. Ancak bu his asla sonsuza kadar devam etmez. Çünkü evren boşluk kabul etmez. Eğer hayat tamamen anlamsız olsaydı “anlam” aramaya gerek kalmaz, dolayısıyla da hiçbir düşünce üretilmezdi. Demek ki “doğru” veya “yanlış” olan bir şeyler var ve biz işlediğimiz günahlardan ve suçlardan dolayı mutlaka sorguya çekileceğiz. Peki böyleyse bizi kötülüklerden uzak tutacak olan ne? İnsanların kötülüklerden uzaklaşması için “ilahi mahkemede yargılanma” inancı var olmalıdır. Bu inancın yokluğu insanı her türlü kötülüğe, şeytanlığa yaklaştırır. Hakikat buyken nasıl oluyor da bazı insanlar işledikleri günahlardan ötürü öteki dünyada yargılanacaklarına inanmıyorlar? Bencilliklerinden, kibirliliklerinden, kendilerini Tanrı’nın yerine koymalarından dolayı “inançsızlık bataklığı”na saplanmış olabilirler mi?
Rüzgarın Yırları'ndan Bir Kuple
"Düşmana karşı boynu eğilmez, Ölümün korkusu nedir ki bilmez, Yurdu için can verir, toprağın vermez, Tanrı'ya alkışı hiç eksilmez. *** Rüzgârın yırları, Seslenir tüm ruhuma, Bitmeyen yankısı, Dolanır gezer bozkırlarda." (Yaşru)
Mutluluk ve Izdırap Arasında
Mutluluk mu? Bir balon gibidir, çok şişirirseniz patlar. Keder mi? Ancak son nefesimizi verdikten sonra biter. Ve ardından huzur gelir. Ya da şeytanın mangalını şereflendirirsin. Kim bilebilir ki Allah'tan başka?
Sevmek
Bir başkasında gördüğü ve aradığı tek şey "kusur" veya "hata" olan biri asla kimseyi sevemez.
Ağlamak
Ağlamak mı? Son tahlilde arınmaktır ve Allah'a yalvarmaktır. Bu yakarış ne kadar sessiz olursa o kadar sahicidir, içtendir.
Reklam
Her şey nasip
Aşıyı araman beyhude tabip, bu dünyada her şey nasip. Bazen sonsuz bir uykuya dalmak istersin de o bile nasip olmaz. Nasipsiz bile ancak nasibiyle vardır. Bazı şeyler vardır ki aklın sınırlarını aşar. Hangi günü gördün ki güneş doğmamış ve hangi günü gördün ki karanlık çökmemiş? Karanlık da bizim için, aydınlık da.
Sert Kışlara Karşı
Eğer gökyüzü kadar seveceksen sert kışlara karşı hazırlıklı olmalısın.
Nostradamus'un Bir Kehaneti Üzerine
Peter Lemesurier "Nostradamus" incelemesinde meşhur kâhinin bir dörtlüğüne yer vermiş. Dörtlük şu: "İran iyi bilir yağmuru, açlığı, sonsuz savaşları / Aşırıcı dincilik hükümdarı yerinden oynatacak / Fransa'da başlayan orada son bulacak / Kader dokunduğunu başa geçirecek." Bu dizeler 1979'daki İran devrimini resmen ilan ediyor. Ayetullah Humeyni devrimi gerçekleştirmek için sürgünde bulunduğu Fransa'dan yola çıkıp İran gitmişti. Ondan sonra kimse onu deviremedi. İşin gerçekten hayret edilecek iki yanı var. Biri Nostradamus'un İran'da aşırı dinciliğin hüküm süreceğine değinmesi, diğeri ise Fransa'dan bahsetmesi. Kitapta yanıldığına dair örnekler verilse de Nostradamus gerçekten de incelenmeye değer bir kâhin. Bazı dörtlükleri net olarak anlaşılmasa da anlaşılan dörtlükleri insanda hayranlık uyandırıyor.
Victor Hugo'ya Göre Hayat
"Hayat; talihsizlik, yalnızlık, terk edilmişlik, yoksulluk; çok kere de meşhur kahramanlardan daha çok meçhul kahramanları olan bir savaş meydanıdır." (Victor Hugo)
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.