Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kitaplığı olmayan ananasın dramı
Okumak, bir beslenme biçimim. Yahu bugün hiçbir şey yemedim, durumlarım çok olur. Bundan mutsuz ol­mam, birden gider deli gibi yemek yerim. O gün bir şey okuyamamışsam, bundan mutsuz olurum. Ya da uyumayarak sabaha kadar deli gibi kitap okurum. Tuvaletinde de küçük bir kitaplığı olan cins tiplerdenim. Bir tür manyaklık yani. Ama bulaşıcı bir hastalık değil. Birlikte olduğum kadınların çoğuna bulaşmadı. Eskiden okuduk­larımı yeniden okumak gibi bir salaklığım da var. "Don Kişot"u ortaokulda okumakla, elli yaşında okumak elbette çok farklı.
Sayfa 145 - Bilgi Yayınevi
Reklam
Yüzlerce kez okumuşumdur, tesiri değişmez...
"İstanbul’un işgal günleri; başta General Harrington olmak üzere bir kısım işgal kumandanları, Pera Palas’ta, salonunun bir köşesinde otururlar. Mustafa Kemal nedense dikkatlerini çeker. Kim olduğunu soruştururlar. Mustafa Kemal olduğunu öğrenirler. Onlar için Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşının en ünlü şahsiyetlerinden biridir. Yabancı dillerde Çanakkale Savaşı’ndan bahseden ve daima Mustafa Kemal’in isminde düğümlenen kitaplar, yazılar, o zaman bile bir kitaplığı doldururdu. Kendisine haber göndererek, masalarına davet ederler. Ama Mustafa Kemal’in cevabı hem nazik hem kesindir: “Burada ev sahibi olan biziz. Kendileri misafirdirler. Onların bu masaya gelmeleri gerekir.”1 Syf.9 Lotus - Şeyma Reyhan Gözen Kaynak: 1. Noelle Roger, Olaylar ve Atatürk, Ankara 1984, s. 68-69. Bu satırları okuyunca, insanın kanı coşuyor. Gurur duymuyorsan Atamızdan, kanından şüphe etmelisin!
Renkli bir kitaplığı olmalı insanın Ömrü uzatan...
565 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kahramanımız Peter Kien, kendisini bilgin ve kitaplık sahibi olarak tanımlıyor. Aslında Çin Dili ve Edebiyat uzmanı bir filolog. Ancak ne ders vermeye merakı var ne de fakülteye uğramaya. İnsanlardan olabildiğince uzak kalmaya çalışıyor. Hayatının neredeyse tamamını kitapları oluşturuyor. Yirmibeş bin kitaptan oluşan kitaplığı evin bütün
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,541 okunma
'Efelya' ile buluştuk. Eğitimci şair ve yazar Mehmet Binboğa'nın ilk romanı bugün geldi kargo ile. Şair ve yazar Barış Erdoğan'ın da vurguladığı gibi, şiirlerindeki ince hüzün ve coşkulu söylem Binboğa'nın romanında da gözlemleniyor. Ayrıca, Binboğa'yı tanıdığımdan beri birçok öyküsünde ünlü İtalyan gülmece yazarı Giovanni Guareschi'nin öykülerindeki tadı aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim, ki Efelya'da da hüzünle karışık ince bir mizah kendini gösteriyor. Roman dopdolu, sıkılmadan bir solukta okunabiliyor, Elif ile Ferhat tiplemeleri çok çok iyi, bir anda kendinizi romanın içinde yitirip kahramanlarıyla özdeşleşiyorsunuz. Efelya'yı çok hoş kaligrafik bir yazı stiliyle imzalayıp gönderme inceliğinde bulunan değerli şair ve yazar dostum Mehmet Binboğa'ya çok teşekkür ederim. Mühür Kitaplığı'ndan çıkan Efelya, kesinlikle okunması gereken önemli bir roman, bir başyapıt. Şiir ve sevgiyle. Uğur Olgar
Reklam
Fazlı Yalçın yazdı... BİNBOĞA'NIN AŞK ROMANI Şair, öykücü Mehmet Binboğa'nın, ikinci romanı da yayımlandı. Açıkçası, Binboğa'dan şiir ya da öykü kitabı beklentisi içindeydim. Çok önceden beri bunun hazırlığını yapıyor, sancısını çekiyordu aslında. Bu salgın (C 19) döneminde toplam sekiz yüz sayfalık iki romanı kotaran
Kuzeni, Hans Castorp'un elindeki kitapları görünce şaşırdı. Bunlar da tüm bilimsel kitaplar gibi pahalıydılar. Bu tür kitaplar okumak istiyorsa neden bu tür yayınlarla dolu bir kitaplığı olan Başhekimden ödünç kitap almadığını sordu. Hans Castorp kitapların kendisine ait olmasını istediğini söyledi - insanın kendisine ait bir kitabı okuması başka oluyordu, üstelik kalemini eline alıp istediğin yeri çizebiliyordun.
Sayfa 339
Kitaplığı düzenlemek, elden geçirmek ve bir okuma planı çıkarmak terapi gibi 🍃
Yine boyuyor güneşin kazanı Kitaplığı şarap kırmızısına
Reklam
Kırık gelen kitaplığı Neptün'deki kargo şubesine iade etmek yerine alter egolarımdan biri olan Asan Usta'ya teslim ettim. Birkaç cam çivisi, bir yıldız tornavida, bir çekiç ve feda edilen bir tırnak ile kullanılabilir hale getirdim. Mimar Selim Bey kusura bakmasın estetik kaygım yok, 10 yıl götürür bu.
“Beyim diyor, bizim yolumuz, köprümüz,çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: Eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur.”
147 syf.
10/10 puan verdi
#kübranınkitabı size gene çok güzel bir kitapla geldim .Kitapta Mustafa Güzelgöz’ün yani eşekli kütüphaneci’nin kitap dağıtmak ,kitap bulmak için çabaları ,pes etmeyişi ,eşeği ile köy köy gezip kadınlar ,çocuklar ,kitap okumak isteyenler okusun bilinçlensin diye nasıl eşeği ile kitap dağıttığını anlatıyor ,hem de kitap okumanın yasaklandığı ,kitapların yakıldığı ,öğretmenlerin öldürüldüğü bir dönem de tabi biz Dimitrios’a anlatımını dinliyoruz ,bu arada yazarımız fakir Baykurt’un hastalık döneminin son anlarında kaleme aldığı son eseri.Ama keşke Mustafa Güzelgöz benim dedem olsa dedim okurken hep zaten dedem de olmamdı hiç ya ve özellikle gerçek hikaye olması da çok etkiledi beni .He bide ben gibi istediği olmadığın da ağlaması da etkilemiş olabilir beni ama o vazgeçmiyor hemen ben vazgeçerim en sevmediğim huyum :( belkide kayıp dedem odur Eğer geleceği kurtarmak istiyorsak, kitapları asıl çocuklara okutacağız. “Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir. Kitaplığın girdiği yerden bilmezlik kaçar gider.” “Beyim diyor, bizim yolumuz, köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: Eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur!” Kitap sevgisi diye bir sevgi vardır sanırım. Ana sevgisi, kar­deş sevgisi, yar sevgisi gibi bir sevgi. Kitap sevgisi de bütün öbür sevgiler gibi doğuştan vardır; ama uyuyordur. Onun, zamanı gelince uyandırılması gerekir.. - Kitap okuyanlar büyük insan olur. Tam o sırada biri parmak kaldırdı. + Kızlar da kitap okuyabilir mi? Kızlar da büyük insan olabilir mi? - Hem de çok iyi okuyabilir; çok iyi büyük insan olabilir..
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,4bin okunma
"Rabb"> "terbiye eden"
“Rabb”, “terbiye eden” mânasına gelir. Terbiye ise, bir şeyi adım adım geliştirmek, tedrîcî olarak kemâline erdirmek demektir. Yani terbiyede, bir şeyi en iptidai durumundan alarak en mükemmel noktasına ulaştırmak mânası vardır.
Erkam
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.