Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.12
ÖZNUR
ÖZNUR
@kitapokukahveeic
“Kitaplarım benden çocuklarıma kalacak en güzel miras.”
10 Ocak
428 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Merhaba Kitap Severler,
Her istasyonda farklı bir hikayenin başladığı uzun bir yolculuk...
Bir film kadar uzun, bir kaç hayat kadar kısa.
Önce filmini izleyip sonrasında kitabını okuduğum "Uzun Hikaye"kitabının yorumu ile geldim.
Uzun Hikaye bir baba oğul hikayesi...
Bütün yaşamı oradan oraya savrulmakla geçen sosyalist lakaplı Ali Bey, ilk sevdası Münireyle birleşen hayatı ve bu evlilikten doğan hikayeyi onun anlatım ile okuduğumuz yol arkadaşı oğlu.
Hayat baba oğulu oradan oraya sürüklerken karşılarına çıkan ve bir şekilde hayatlarına dokunan insanların da hikayesini anlatıyor gayet samimi bir üslupla.Hikaye sıradan ama yazarın dili öyle yalın,akıcı ve içten ki okurken bambaşka bir haz bırakıyor.Şöyle bir başlasan bitirmeden bırakılmayacak kadar farklı bir sürekleyiciliği var kitabın.
Mustafa Kutlu'dan okuduğum ilk eserdi ve belkide son olmayacak.Anlatımı akıcı, dili sürükleyici.Olay merak uyandırıcıydı.Kısa bir hikayeydi tadında bitti.Sevdim.Verilen mesajlar güzeldi, yormayan tatlı bir kitaptı.
Yönetmeliğini Osman Sınav'ın üstlendiği aynı ismi taşıyan bir sinema filmi de var.
Kitabı okuduktan sonra izlemenizi tavsiye ederim.
#alıntı
📚"Hayat kitapla güzel."
📚”Gül sevgiliyi, bülbül aşığı, lale şarap kadehini, servi doğruluğu temsil ediyor.”
📚"Dünyada ne adamlar var, yüzü insan, içi odun. Neyse. "
📚”Ancak hayat dediğin nedir ki?
Anlaşılmaz bir sır.”
📚”Ah bu küçük kasabalar.
Her biri bir gizli sevda cehennemi. Karşılıksız aşkların törpülediği gençlik.”
📚“Ama solunan hava,yüzülen su,oturup kalktığın insan,yürüdüğün yol seni değiştirir.”
Merhaba Kitap Severler,
Ahmet Arif'in ilk ve tek şiir kitabı ile geldim.
#HasretindenPrangalarEskittim #AhmetArif
Bir neslin gençlerinin elinde aşklarını ve kavgalarını hissederek taşıdığı bir eser olmuş. Yazılanlar, mısralar o kadar tanıdık ki,içinizi ısıtmaması, kanınızı kaynatmaması mümkün değil.
Kitap 1968 yılında yayınlanmış, fakat günümüzdeki baskısı içinde bazı ekler de barındırıyor. Papirüs dergisinde 69 yılında yayımlanan bir yazısı var Cemal Süreya'nın. Nedret Gülcan ve Yılmaz Gruda'nın, Ahmet Arif için yazdığı şiirlerde yer verilmiş. Kitabın diğer bir kısmında ise Ahmet Arif'in kızı Filinta Önal babasının daha önce hiç yayımlanmamış ve dergilerde yayımlanan şiirlerini birleştirmiş.
Tek kitapta bir servet,içinde şiirlere mutlaka daha önceden rahatlamışsınızdır şarkılarda, kitaplarda. Ama toplu bir biçimde tekrar okumayı mutlaka hak ediyor. Herkese Keyifli Okumalar Dilerim🤗
#alıntı
Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi, mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmi dört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık, hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası.
İlan-ı Aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
📌Hadi siz de yoruma Ahmet Arif'ten güzel bir söz bırakın.
Haziran ayında okuduğum,yeni zaman bulup incelemesini yaptığım #piamater kitabı ile geldim.
Tuzu az gelmiş,şekeri fazla kaçmış bir kitap
İnsan üzerinde işlenen tüm duyguları çok gerçekçi bir şekilde gözler önüne sermiş yazar. Nöro Roman deyip gözünüz korkmasın.Hem bilgi açısından hem de bir çok yazarların eserlerinden alıntılarla hem gözünüz hem de gönlünüz doyacak.Okumayı düşünenler,büyük bir maceraya hazır olun.
#önemlinot
Bu kitap okudunuz ve beğenmediyseniz,alış belgenizle birlikte iade edebilir ve ödediğiniz ücreti yayınevinden geri alabilirsiniz.
#alıntı
”İnsanın var olduğu günden bugüne en gizemli kavramlardan biridir zaman.
”Endişe hayal gücünün yanlış kullanılmasıdır."
”Eğer gerçek denen şeyin sadece hissede bildiklerinin olduğuna inanıyorsan bu durumda gerçek, koklayabildiğin, tadabildiğin, işitebildiğini ve görebildiğin, yani basitçe beynine iletilen elektriksel sinyallerden başka bir şey değildir."
"Her şeyi tam zamanında yapmak, ancak yaşamamızın sonlarına doğru öğrenebildiğimiz, küçük erdemlerden biridir."
”Bir derdi unutmanın en iyi yolu, daha büyük bir derde sahip olmaktır."
”Unutma, bizi güçlü kılan zamanında bırakabilmek ya da vazgeçebilmektir.”
”Çünkü aşk denen şey garip bir virüstü ve hedef organı ne yazık ki doğrudan beyindi. "
”Bağlılık düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.”
Okur Takip Önerileri
Doğan Cüceloğlu'nun okuduğum ilk kitabıdır.Öncellikle bu güne kadar yazarın kitaplarını okumadığım için çok müteessirim. İlk okuduğum kitabı ama son olmayacak.Kitap, Gazeteci Deniz Bayramoğlu'nun yazara sorduğu sorular çok açık ve samimi cevaplardan oluşur. Yazar,kimi zaman çocukluğundan, kimi zaman eğitiminden ve kimi zaman yaşanmış özel aile hayatından bahsederek gerçekten ders alınması gereken çok önemli bilgiler vermektedir.
Kitap aslında çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek isteyen anne ve babalara faydalanma imkânı sunuyor.Kitabın sonlarına doğru ise Doğan Cüceloğlu'nun neler okumamız, izlememiz ve dinlememiz gerektiğine dair önerileri bulunuyor. Ben de bu önerilerden faydalanacağım." Bu kitabı anne,babaların,öğretmenlerin, üniversite öğrencilerinin,elinde hayal edince ta derinlerde bir heyecan duyuyorum." diyerek işaret ettiği bu kitabı benim gibi kişisel gelişim kitabı okumayı sevenlere tavsiye ederim. Enfes bir kitap.
#alıntı
Hüzün, kendi başına müthiş bir deryadır. Hüzünlenemeyen insan gelişmemiş bir insandır. Kendinden kopukluğunun, içindeki öze olan özlemin farkında değildir.
“Çünkü insan kendi özünü ne kadar erken fark ederse, kendisiyle ne kadar erken ilişki kurarsa o kadar yaşıyor demektir.”
“Bireyi her an bir ekibin parçası olduğunun farkında ve bunun sorumluluğunu taşıyacak şekilde yetiştirmeyi, geliştirmeliyiz.”
" Vicdan ahlakı ancak bebeklikten itibaren gözlemleyen bilinci besleyerek, kişinin kendine hesap vermesinin gelişimiyle oluşabilecek bir erdemdir."
Merhaba Sevgili Okurlar,
Destek Yayınları'nın felsefe serilerinden olan 'Varmısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? FARABİ"kitabının yorumu ile geldim. Kitabı Farabi'nin düşünce ve sözlerini okumak için almıştım ama daha çok yazar Mesut Topal'ın düşünce ve sözlerini okudum. Tabii bölüm bölüm Farabi'nin düşüncelerinde yer vermiş yazar. Felsefi bir kitap beklerken daha çok kişisel gelişim kitabı okumuş oldum.Bol bol alıntı yapabileceğiniz bir kitaptır.Bu kitaba aşık olmadım ama okuduğum için pişmanlık da duymadım.Benim gibi kişisel gelişim kitabı sevenler için güzel bir tavsiye;okuyun,okutun.
#alıntı
"Kötü ya da iyi hissetmenizin nedeni düşündüğünüz şeylerdir. Çünkü hissetmek düşünmekle başlar."
"Akıl insanın sahip olabileceği en yüce değerdir."
"Saygı bir toplumun en olmazsa olmaz direğidir."
"Sevgi dönüştürücüdür. Mutlak iyiliktir. Sevmeyi ve sevilmeyi bilmeyen bunu bilmez."
"Cahil insan aklını kendini eğitmek ve öğrenmek için kullanmayan insandır. "
"İnsanın bildiklerini paylaşması, anlatması ve öğretmesi ilmin zekatıdır."
"İnsan bir şeyi yapmaya kendini zorlamadıkça, her zaman kolay olan ne ise o yönde hareket eder. "
”Kendini anlamayan bir insanın, diğer insanlar ve yaşadığı hayatı anlayamayacağı gibi, kendisini güzelleştirmeyen bir insanın da çevresini ve yaşadığı dünyayı güzelleştirmesi mümkün değildir.”
KÖRLÜK
Körlük'te ne kahramanların ne de hikayenin geçtiği şehir ve ülkenin adı belli. Konu itibariyle gündemimiz ile aynı nitelikte bir körlük salgınını anlatılıyor. Kitap, kırmızı ışıkta arabasında bekleyen bir adamı aniden kör olması ile başlıyor. Ardından bu körlük, adamın karşılaştığı diğer kişilere bulaşıyor ve ülkede bir salgın haline geliyor.Yalnız, kitapta anlatılan körlük,hepimizin bildiği gibi karanlık bir körlük değil .Tam tersine bembeyaz bir körlük.Yazar bu beyaz körlüğü,"gözü açık bir şekilde süt denizine dalmak" olarak kurguluyor. İki körlük arasındaki ortak nokta ise, görme duyusunu kaybedilmiş olması.En büyük fark ise, beyaz körlüğün bulaşıcı olması.En iyi göz doktoru bile bu körlük salgınına yakalanıp,doktorun karısının bu salgına yakalanmaması beni biraz düşündürdü.Bu kitapta geçen insanların tek amacı hayatta kalmaktır.Bu kitabı okurken,bir felaketin karşısında kalan insanoğlunun nasıl ilkeleştiğini, hayatta kalabilmek ve açlığa direnebilmek adına vahşedileceğini ve insanı insan yapan, bütün etik değerlerin nasıl kaybolacağını göreceksiniz.
Anlatıcı o kadar dürüst ki hiçbir yumuşatma yapmadan yaşananları bizleri anlatıyor. Acımasızca...
Kitapta noktalama işaretine dair hiç bir uyarlama yok.Nokta ve virgülden başka. Okumakta zorlanıyorsunuz. Okuması çok zor çok acı verici ve çok garip...Ayrıca filmi de güzel uyarlanmış.
Kesinlikle tavsiye ederim.
Önce kitap,sonra film.
Sizde okuduysanız yorumlarda buluşalım. Hoşçakalın
Selam Kitap Severler,
Rüyalarıma kadar giren kitap ile geldim.
Kırmızı Pazartesi,Gabriel Garcia Marquez tarafından 1981'de yayınlanmış Nobel Edebiyat Ödüllü bir romandır.Kırmızı Pazartesi benim Gabriel Garcia Marquez'den okuduğum ilk kitap.Bu kitap aslında Gabriel Garcia Marquez'in çocukken kasabasında yaşanan talihsiz bir olayı anlatıyor.Yazar bu sarsıcı olayı yazıya dökmek istemiş.Roman toplumun göz göre göre işlenen bir cinayete engel olmamasını,kayıtsız kalmasını ele alıyor. Kitabın bana farklı gelen yanı aslında kitabın sonunun başında söylenmesi.Ama burada dikkat çeken şey cinayet değil,kitaptaki herkesin bu cinayeti engelleme potansiyeli varken hiçbir şey yapmayışı.Beni üzen bir gerçek ise bu olayın yaşanmış olması. Yazar ne yazık ki yaşanmış bu acı ama gerçek olayı kendi kalemiyle ustalıkla anlatmış. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.
Yazarın kalemini okudum ve çok beğendim,yazarın kaleminden okuyanlar var ise bana hangi kitaplarını tavsiye edersiniz. Haydin yorumaa
#alıntı
"Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım."
"Bir insanı öldürmenin ne kadar zor bir şey olduğunu tahmin edemezsin! "
"Soğukkanlılığının suçsuzluk değil, edepsizlik olduğunu düşünüyordu."
"Savaşçı balıkçılla düşüp kalkmaya cesaret eden şahini, tehlike bekler."
"Aşkımın kanıtı olarak sana gözyaşlarımı yolluyorum... "
"Bizden daha sağlıklıydı;ama insan onun göğsünü dinleyince yüreğinin içinde fokurdayan gözyaşlarını duyabiliyordu."
"Namus aşktır. "
Selamm Canlarr,
Yazarın ikinci kitabı "Bunları Kimseye Anlatamamıştım" ile geldim.Yazar Alişan Kapaklıkaya'yı daha önceki kitap incelemede de dediğim gibi 'Siyah Pantalon' hikayesiyle tanımıştım. Kitaplığımda iki eseri vardı. İlkini okuyup beğenmiştim ve bu eserinide merak edip, okudum.Kitabın konusuna gelecek olursam. Öğretmenin, bir öğretmenden daha fazla olabileceğini ve olması gerektiğini gösteren bir kitap. Alişan Kapaklıkaya'nın bizzat öğrencilerinden aldığı mektuplarından ve onlara verdiği cevaplardan oluşuyor. Öğrencilerin yaşadıkları olaylara şahit olurken bunlara dayanamayacaksınız ve gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız.(Neler varmış dedirten yaşam hikayeleri) Verilen dersler çok yerindeydi. Öğrencilerin anlattıklarına, yaşadıklarına çok üzüldüm ve maalesef bunlar kurgu değil, gerçek hikayeler. Sadece öğretmenlerin ve öğrencilerin değil de herkesin okuyup ders alması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
#Not
"Her şey bir öğretmeni sevmek ile başlar. "
#alıntı
"Bir insanı tanımak, kişiliğini az çok anlayabilmek için onun geçmişini ve yaşadığı ortamı bilmek gerekir. "
"Bir dostlukta önemli olan yılların sayısı değil; neyin, ne kadar paylaşıldığıdır. "
"Bencil insan, her zaman en çok sevdiği kişiye, yani kendisine zarar verir... "
"Ümidini kaybeden insanın başka bir şeyi yoktur."
"Güven; kalpten kalbe gerçekleşen bir duygudur.."
Selamlarr
Camdaki Kız, yazarın 5 ünlü romanı içinde en son yazdığı kitapmış,benim ise okuduğum ilk kitabı oldu. Kitabımızın konusu oldukça ilginç ve sanki benim yaşadığım dünyadan uzak bir dünya, çok yabancısı olduğum hikayeler ama bir o kadar da bazılarını yaşamak,şahit olmak zorunda kaldığı gerçekler bunlar. Benim kavrayamadığım, anlayamadığım
Merhaba kitap dostlarım,
Yeni tanıştığım yazar,Gökhan Özcan'ın Serçe Parmağı kitabı ile geldim.
Kuzenimin kitaplığında gördüğümde dikkatimi çekmişti.Kuzenimde okumamı tavsiye edince bende alıp okudum.Kitabı başlarda okuyunca sıkılıp bırakacak sandım ama yarısına gelince baya akıcı olduğunu gördüm ve hemen bitirdim.Kitap 22 ayrı deneme gibi
Selamm, Stefan Zweig eseri ile geldimm. Stefan Zweig- Bir kadının yaşamından 24 saat bayılarak okuduğum bir kitap oldu.Bu kadar sakin akışta olup aynı zamanda heyecanla sayfayı çevirten bir anlatım olamaz. Zweig'in dili o kadar güzel ki şu sayfayı da okuyayım derken zaten kitabın yarısına gelmiş oluyorsunuz. Sürükleyici olması da ayrı bir güzel
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,1bin okunma
Selam Kitap Dostlarım
Bugün bu incelemem de Peyami Safa'nın ilk okuduğum kitabı Fatih Harbiye ile geldim. Yazarımız kitabı 1931 senesinde yazmış olup,eser 100 Temel Eserden biri,aynı zamanda Peyami Safa'nın ustalık eserlerinden biridir.Kitabın baş kahramanı Neriman, yaşadığı ilişkide Doğu ile Batının arasında kalır ve bu ikilem ailenin,
"YAŞAMAK"
Fugui;haylaz, sorumsuzz, habersiz, kumarbaz bir başkahramanımız. Hayat hikayesini okurken yeri geliyor çok sinirleniyorsunuz, yeri geliyor içiniz parçalanıyor. Basit, kafa yormayan bir anlatım ile bu kadar etkileyici bir eser nasıl olabilir ki diye düşünüyor insan sayfalara gömülmüşken.
Kitapta aynı zamanda o dönemde Çin'de yaşanan siyasi hareketlere de şahit oluyoruz. Zamanında eserin yayınlandığı an yasaklandığını da unutmamak gerek.
Bir insanın kendi hayatına ne yöne sürüklendiğini, hatalarını, hayatından çıkardığı dersleri, evlat acısını, açlığı, susuzluğu, yoksulluğu ve umudu görüyoruz her bir sayfada
Yazarın diğer eserlerini de okumak için can atıyorum..
Ben okudum beğendim haydi şimdi sıra sizlerde..
Sağlıklıca kalın çok
Şair Evlenmesi | Şinasi
Şair Evlenmesi oyunu,alafranga davranışları ve kıyafetiyle mahallenin pek te hoşuna gitmeyen Müştak Bey adına yoksul fakat ileri görüşlü bir şairin sevip istediği genç ve güzel Kumru Hanım yerine onun huysuz ve yaşlı ablası Sakine Hanım'a evlenmeye mecbur edilmesine konu edinir.Bu küçük entrika etrafında çöpçüsünden bekçisine,imamından yenge hanımına bütün mahalle halkı bir araya gelir.
Şinasi, çağdaş bir edebiyatta tiyatro türünün gerekliliğini anlamış,Şair Evlenmesini yazarak Türk tiyatrosunun da ilk yapıtını ortaya koymuştur.
#alıntı
"Suça göz yummak, suç işlemekle birdir."
"Aşk ve sevgisiz evlenen, geçinebilirse aşk olsun."
"O hepimizin, gelecek kuşaklarda yetişecek vatan evlatları için irfan babası, edep ve siyaset piri idi."
Okudum bitti dediklerimden,
Sizlere İbrahim Tenekecinin güzel mi güzel bir eseri ile geldim.Kitaba başlamamın en güzel yanı sivas okuyan kadınlar kulübüne katılmam ile başladı.Kitabı sivas belediye başkan yardımcımızın hediyesi ile okuyacaklar arasında girdi.Bende hemen alıp bir çırpıda bitirdim.Daha önce yazarın hiçbir kitabını okumamıştım.Ve
Kaç senedir kitaplığımda yer alıyordu bu kitap ama nasip bugün okumakmış.Miraç Çağrı Aktaşın, bu yaşıma kadar okuduğum 2. kitabı oldu. Sen on yedi yaşımsın kitabını daha öncesinde severek okumuştum. Ama bu kitabını şuanki yaşımdan dolayı sanırım pek sevemedim. Konu hep aşk, ayrılık, yalnızlık içeriyor. Bu dönemde aşk biraz zor olsa gerek. Benim için kafa dağıtmak için okunmuş bir kitap oldu.Yazarın her ne kadar sitemli yazımın ı sevemesem de güzel olan sözlerinin de hakkını yiyemem.
İrade terbiyesi
Kitap beş ana bölümden oluşuyor.Eğitim sisteminin içinde bulunduğu durumu ve öğrenci psikolojisini, insanı başarısızlığa götüren sebepleri bunların çözüm yollarını çok iyi tespit eden,çözüm için size bakış açısı sunan bir kitap ile geldimm.
Cemil Meriç'in, "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim" dediği eser.
Kitabı dost meclisinde yapılan, sohbetleri dinler gibi büyük bir keyifle okudum.Kitap, hayatımızı daha nasıl anlamlı, daha maneviyat yüklü hale getirebiliriz, yaşayabiliriz bunun üzerine yapılan güzel sohbetinden oluşuyor.Kitap insanı silkeleyen, insana yön veren bir güzelliğe sahip.Ramazan ayında okumam bana ayrı bir güzellik kattı. Bitmesini istemediğim bir kitap oldu.Bir defa değil, defalarca okunacak bir kitap. Herkese şiddetle tavsiye ediyorum!
"Siyah pantolon" hikayesinden dolayı Alişan kapaklıkaya'yı tanıdım. İyi ki de denk gelmişim o videoya çok etkilenmiştim duygulanmıştım. Öyle güzel bir anlatımı var ki yaşamış gibi hissediyorsunuz çok ağlamıştım.Bu sayede yazarı bu şekilde tanımış oldum.Ve "Sen yanımda ol yeter"adlı eserini okumaya başladım.Okudukça yazarı daha iyi tanıyıp,içinde kendimi buldum. Bu kitapta yazarın çok istediği Köyü'nün dışındaki orta okula başlama ve bitirme maceralarını uğradı talihsizlikleri okuyoruz. Ama en önemlisi ne olursa olsun hiç vazgeçmeyişini.Zorluklarla başa çıkabilmeyi öğreniyoruz Çok kolay okunabilen akıcı ve ders verecek nitelikte bir kitap. Çocuklara okutmamız gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ben buraya yazar Alişan Kapaklıkaya gibi zorluklarla okumaya çalışmış ve başarılı tüm çocuklara bir kalp (❤)bırakıyorum .
Evet arkadaşlar sizinle yeni bir kitapla beraberim. Genç yazarlardan @songulunsall 'ın kitabıyla buradayım.
Yazarın okuduğum 3 kitabı ve ben kaleminin güzelliğine bayılıyorum. Çok şeyden habersizdim kitabı güzel bir kişisel gelişim kitabı. (aslında deneme türü ama ben kişisel olarak tanımladım.) O kadar huzur verici ki satırları kendinizi dair
Sol ayağım serisinin devamı sanıp aldığım fakat hiçbir bağlantısı olmadığını öğrenince açıkçası çok üzüldüm. Beklentimi alamadığım için yarım bırakmak zorunda kaldım. Aynı yazar olduğunu da düşünmüyorum.
