Nabizade Nazım, realist yazarlarımızdan duyguyla okuyucuyu baş başa bırakan ,durum neyse olanı olduğu gibi ortaya sergilemektir, yani bunu perçinlemek içinde bolca dialoglardan da faydalanılırmış, çok kısa süre önce Memduh Şevket Esendal dan Ayaşlı ve Kiracılarını okuyup sunarken araştırma yaptığımda gerçekten realist bir yapıyla yazılmış olduğunu öğrenmiş ve realist akımı nedir diye yaptığım araştırmalarda karakterleri, olayı, durumların, betimlemelerin oldukça yalın, süssüz, sadelik içerisinde olduğu gibi duygularla ilgili de sanki yazar buralara karışmıyor gibi bir yazım şeklini anladım. Ama okurken sizi başbasa bırakıyor size kalmış oradaki ağlamaklı durum yani isterseniz ağlarsınız yada geçersiniz tüm kitaplarda öyle diyeceksiniz ama realist akımda öyle değil işte farkı,bu açıklamalardan sonraki okumalarınızda belki anlarsınız. umarım açıklayıcı olmuşumdur. Zehra ya gelecek olursak, evli yeni bir çift. fakat hastalık derecesinde Zehra kıskançtır, eşinin evdeki acıdıkları yardımcıyla beraber konuşmalarını kıskanmaya başlar ve dile getirir, genç yakışıklı genç de sorun çıkmasın kavga olmasın diye eşini de ikna etmez, hatta aklına girmiştir bir kere evdeki yardımcıyla kırıştırmaya bile başlar. Akılda olmayanı, hayatına çeker Zehra kendi içindeki bitip tükenmek bilmeyen hırsı, öfkesi yüzünden türlü entrikalar düzenler. başarılıda olur intikamını alır ama olan sonunda kendine de olur. kötü ne yaparsa kendine yapar diyoruz, yalın bir anlatımla bir aile dramına, bir yıkım hikayesi okuyoruz.