Tek kelimeyle mükemmel. Kitapçıda tanıştığım bir kitapsever tavsiyesi üzerine aldığım bir kitaptı. Gerçekten okuduğuma pişman olmadım. Sarah Jio, romanı çok başarılı bir şekilde kaleme almış.
facebook.com/events/30113047...
SAHAFINI KORU, KİTAP AŞKINA
TRT Ankara Kent Radyosu ve Bahar Şahinsoy'a çok teşekkür ederiz.
Güven Erkin Erkal'a desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz.
Tanem Sivar'a yoğun destek ve katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
Pelin Batu'ya, desteğinden dolayı çok teşekkür ederiz.
"Sahafını koru, kitap aşkına" sevgili Kanat Atkaya'nın, geçen sene Hürriyet gazetesindeki köşesinde, sahaflar için yazdığı bir yazının başlığı. Bizler bu başlığı etkinlik sayfamızda kullanmak için kendisinden izin istedik. Kanat Bey'in bugüne kadarki duruşuyla çelişmeyen, destekleyen, güven veren cevabı sonucunda da "başlığı" etkinlik sayfamıza koyduk. Kendisine bugüne kadarki tüm destekleri için çok teşekkür ederiz ve tüm kitapsever dostlarımızın huzurunda saygılarımızı sunarız.
Duyuru: Fuara giriş, öğrenci ve öğretmenlere ücretsizdir. Ancak durumunuzu gösterir kimlik kartınız mutlaka yanınızda olmalı. Bunun haricindeki ziyaretçiler için ise giriş ücreti 1 (bir) TL.
Katılımcı sahaf listesi ve diğer ayrıntılar yakında. Ancak şimdiden söyleyebiliriz, Ankara bu görsel şölene doyamayacak. 200.000'in üzerinde kitap ve dergiyle beraber, onlarca sahaf kitapseverlerle buluşacak olmanın heyecanını yaşıyor...
İki kardeş... Bir tanesi adeta gölgede kalmış. Diğer kardeş ise üstün yetenekli, başarılı... Hüzünlü ve okuyucuyu kendinden geçirecek başucu kitabı adeta... Yazar iki kardeşi, baba karakterini çok muntazam bir şekilde tasvir etmiş. Her kitapsever okumalı! Benim iyi ki alıp, okumuşum dediğim romanlar arasında. Romanın etkisi okuyucuyu da uzun zaman kalıyor. Bu hüzünlü yaşam sizde derin izler bırakacak.
Tutunamayanlar Oğuz Atay'ın da belirttiği gibi "Tutunanların anlamayacağı bir başkaldırı" niteliği taşıyor. Kitabı okurken ben gibi kitapsever bazı arkadaşlarım gördüğünde kitaptan beklediğini bulamamaktan yakınanlar oldu.İşte o zaman bu kitabı sevmek için sadece kitap sevgisinin yeterli olmadığını, aynı zamanda dünyaya bir tutunamayan, bir Oğuz Atay, bir Selim Işık gibi bakmanın gerekli olduğunu anladım. İçinizde biraz da olsa "Selimlik" olmalı.Dün gece kitabı ne kadar yavaş okumaya çalışsam da bitirdim ve bütün gece derin düşüncelerle uykusuz kaldım. Neyse efenim tavsiyem bu kitabı "en uygun" ruh halinde okumanızdır.Yoksa okumasanız da olur.Sizi özleyeceğim: Turgut, Selim ve tabii ki Olric :)
Sadece bir siiri icin aldim sadece onun icin bile deger, diger siirler cok etkilemese de beni sadece Annabel lee nin bir kitapsever olarak elimde kanli canli baskisinin olmasi icin bile alinmaya deger.
Seneler, seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz
İsmi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekden başka beni.
O çocuk ben çocuk,memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.
...