Kitapta Ne Ararız?
İyi akşamlar 1k sizlere bir sorum var; Bir kitapta en çok ne ararsınız?
460 syf.
10/10 puan verdi
Usta'nın ustalık eseri, büyük romanı , sürükleyici ve etkileyiciydi... Merhamet ve Sabırsız Yürek isimleri ile basılmış bir roman. Evet yakışıklı bir asker, davet edildiği bir eğlencede, bir kızı dansa davet eder ve kız büyük bir istekle kalkmak ister, ama o da ne, kız birden yığılıverir yere, masayı da devirircesine... Kulağa hikaye, ne kadar da sıradan geliyor değil mi? Ama Usta almış bu hikayeyi bir esere dönüştürmüş ve karakterleri aracılığı ile bir sürü ruhsal çözümlemeler yapmış. Genelde bir hikayeyi okurken, kitapta hep suçlu, kötü adam ararız. Bütün suçu birilerinin üstüne yıkar rahatlarız! Bu kitapta evet bir felaket var, ama parmakla göstereceğiniz bir suçlu yok! Herkes haklı kendince! Merhamet hisleriyle yola çıkan bir asker ve onun yakasını kurtaramadığı olaylar, sonrasında yaşadığı hesaplaşmalar... Bu kitabı okuduktan sonra gerçekte, kendi hayatınızdaki kişisel meselelerde , suçlu aramaktan çok , kişilerin davranış sebeplerini anlamak için uğraşacaksınız ki bu hepimizin pratikte zorlandığı , çok da kolay olmayan , çaba gerektiren bir davranış. Zaten ne diyordu Zweig BirKadınınYirmiDörtSaati isimli eserinde? "İnsanları yargılamak yerine, onları anlayamaya çalışmaktan zevk alıyorum..."
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İşte hani aşkın en saf halini sevginin en güçlü olanını ararız ama ne çevremizde ne de kendimizde buluruz bu kitapta da aşkın en saf halini anlatıyor.Edebi bir kitap diyip önyargılıydım ama günümüz aşk romanlarından bile çok güzelmiş bu ilk edebi Romanımız okumayan kalmasınnn
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Araf Yayınları · 201728,2bin okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Mevlâna'nın emeği büyüktür bu kitapta :) Bir sayfaya sığan eserden 188 sayfa eser. Bir öykünün keşfiyle büyük bir yapı. Paulo Coelho, Mevlâna'nın okuduğu bir öyküsünden esinlenip 150 ülkede, 66 dilde yayımlanıp 100 milyonu geçen bir kitabı kaleme döker. Bir kaç yorumda okuduğum bilgiye göre Coelho en başta dile getirmez eserini Mevlâna'nın
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023205bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Böyle iddialı kitapları severim. Mesela henüz daha dış kapağında “James Bond, Jason Bourne, Jack Bauer’i unutun. Şimdi Victor’la tanışma vakti” yazan bir kitap dikkatimi çeker. Aynı zamanda bu tarz kitaplar biraz şişirilmiş gelir bana ama sonuç öyle mi oldu dersiniz?  Tek bir cümle kullanacağım. Beğendiğim kitaplara muhteşem diyorsam bu muhteşem
Suikastçı
SuikastçıTom Wood · İthaki Yayınları · 201664 okunma
320 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap garipti, yani okudum ama öyle istekli ve merakla okutturmadı kendini. Yazar, bazı yerlerde gereksiz ayrıntıya girmişti, böyle olunca ben de atlayarak okumaya başladım, hoş değildi tabii ki. Kitabın konusu, daha doğrusu verilmek istenen mesaj, bu konuyla olmamıştı. Kitabı okurken Dan Brown'un bir kitabı aklıma geldi ama o, bu kitapla karşılaştırılamazdı bile. Ülkenin kötü bir zamanında işsiz kalan bir adamın, artık ne iş olursa çalışırım mantığı ile bir anda görüp başvurduğu Bay Penumbra'nın 24 Saat açık kitapçısında işe başlamasıyla gelişen olaylar anlatılıyor. Gece vardiyasında çalışan Clay Jonnon, kitapçıda ilginç olan bazı şeyleri fark etmeye ve araştırmaya başlar, dostlarının da yardımıyla elde ettikleri bilgiler onu, garip bir serüvene sürükler. Kitap fantastik falan değil, bu anlattıklarımla öyle bir hava verdim sanki. Bu kitap, kitabın arka kapağında da yazdığı gibi: "Tozlu kitaplarla son teknolojiyi bir araya getiren," 'getirilmiş' bir kitap. Kitapta verilmek istenen mesajı, yazar daha önsözde veriyor ve kitabın devamında da bunu kurguya döküyor o kadar. Mesaj şu: Farkında olarak veya olmayarak aradığımız şeyleri, hep en uzakta ve hep en zor şekilde ararız ama aslında tam da yakınımızda ve gözümüzün önünde olabilirler; bunlar her şey olabilir, özel bir şey de, mutlulukta... sadece görüp bulamadığımızı düşündüğümüz şeyleri farklı bir bakış açısıyla da irdelememiz gerekebilir. Bazen bazı şeyler oldukça basittir, zorlaştıran bizleriz. Mesaj güzel ama konu, değil.
24 Saat Açık Kitapçının Sırrı
24 Saat Açık Kitapçının SırrıRobin Sloan · Trend Kitap · 2013238 okunma
Reklam
512 syf.
10/10 puan verdi
Yorumuma birkaç soruyla başlamak istiyorum. İyi bir kitapla sıradan bir kitap arasındaki farkı nasıl belirleriz? Sürükleyici olduklarından mı? Yoksa konusunun özgün olmasından mı? Veya bizi birçok bilgisiyle araştırmaya sevk etmesiyle mi? Yoksa arka kapaktaki övgü dolu sözlerle mi?... Bana sorarsanız iyi kitaplar ilk birçok kişiden eleştirel övgüler alır. Aydınlatıcı, bilgilendirici ve sürükleyici olması gerekir. Konuyu dallandırıp budaklandırmadan, asıl olayın izinden gidip okuyucuyu merakta bırakıp, bıktırmadan okutturmalıdır. Tabii ki bu tarz kitapları okurken genelde bu soruların cevaplarını ararız. Suçlu kim? Suçu işleme sebebi nedir? Suçlunun cinayeti işleme şekli nasıldır? Olayı araştıran dediktif hangi yolu izleyip sonuca varmalıdır?.. Bana göre Andreas Gruber'in yazmış olduğu Ölüm Fermanı iyi bir polisiyenin tüm gerektirdiklerine sahip. Öğlene doğru kitaba başlayıp, hiç ara vermeden sabaha karşı 4'te kitabı bitirdim. Ne ara bunca zaman geçti, ne ara kitabı okuyup bitirdim bilmiyorum ama emin olduğum bir şey var ki; 510 sayfalık bir kitapta merak duygusunu sonuna kadar devam ettirmek her yazarın harcı değil. Hatta ilk sayfalarda yazara olan hayranlığım katlanarak arttı. Her sayfada sanki bir puzze yaparmışcasına ilerliyoruz. Her sorulan sorunun cevabını aldıkça, parçaları yerine yerleştirip her boşluğu dolduruyoruz. Merak edip yazarı biraz araştırdım. Kitapları çok sevilmiş. Peki dedim, neden bizim ülkede bu ve buna benzer yazarlar o kadar okunmuyor? Neden çok az kişi okuyor veya biliyor? Ve en önemlisi de, dünyada birçok ünlü yazarlar varken, neden ülkemizde Jean-Christophe Grangé ilah muamelesi görüyor?
Ölüm Fermanı
Ölüm FermanıAndreas Gruber · Pegasus Yayınları · 2018102 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Ah be Bukre ! Ne çektin sen şu erkeklerden Aslında insan ,aşkım başında alıyordu kurşun yarasını ama öldüğünü sonunda anlıyordu. Kalp dünyanın en sessiz kırılan oyuncağıydı. Bazı aşklar aska ihanettir derken yazarımızın söylemek istediği aslında (tabi bana göre ) hani hep şöyle bir şey vardır ; bazı şeyleri hep uzaklarda ararız. Mutlulugu ,huzuru ,aşkı, vs...Halbuki bazen yanı başımızda durur aradığımız şey. Sadece bazen görmeyi bilemiyoruz galiba ...Bukrenin de yaşadığı tam da buydu işte. Kaç kere kırıldı kalbi aşk uğruna...Yanindakini farketseydi belki bu kadar acı cekmicekti. Gerçek aşkı. Kitapta tek sevmedigim şey Bukre'nin Cem 'e yazmış olduğu mailler oldu. Ben okurken bunaldim resmen . Kısa ve öz olsaydı daha iyi olurdu sanki...
Bukre
BukreKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 201321bin okunma
Midene her giren Ruhunu tehdit ediyor :/
Kemal Özer Siz Gıda Güvenliği Hareketi’ni kurdunuz. Deccal Tabakta kitabını yazdınız ve şimdi Şeytan Ye Diyor kitabı ile İnsan Ne Yemeli Yememeli? sorusuna cevap veriyorsunuz. Gelecek nesillerimizin sağlıklı bir hayat sürebilmesi için bireysel bir savaş veriyorsunuz adeta. Çabalarınız takdire şayan… Peki, sizin Gıda Hareketi’ni başlatmanıza
128 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
ÖLÜMLE HAYAT ARASINDAKİ İLİŞKİ
Ölüm dediğimiz şey nedir aslında? İnsanın hayatındaki önemli şeyleri öleceğini hissettiği anda daha çok farkına varması sizce de garip değil mi? Ya da neden daha çok kendimizi bu gibi çaresiz hissettiğimiz konularda çevremize daha çok odaklanmış olarak buluruz? gibi insanın aklına çeşit çeşit sorular getiriyor kitabın konusu. Tarık Tufan bu
Hayal Meyal
Hayal MeyalTarık Tufan · Profil Yayınevi · 20165,4bin okunma
Reklam
432 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bu kitabı bir cümle ile özetle derseniz şunu söyleyebilirim: Yalnızca okursanız anlayamazsınız, içine girerseniz çıkamazsınız! Lou Salome küstahça sayılabilecek bir notla Dr. Breuer ile görüşme talebini iletmiş ve bunda başarılı olmasıyla olaylara ilk adımımızı atmış oluyoruz bizde. Her şeyin başı sayılabilecek bu notun sonrasında olanlar ise
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,3bin okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Ötekini Dinlemek dizisinin 20. kitabı olan bu çalışmada, Chasseguet-Smirgel'in dediği gibi insanlığın evrensel hastalığı olan ideal hastalığı ele alınırken bazı ruhsal hastalıkların ortak çekirdeği açığa çıkarılıyor. Bu bağlamda sapkınlık, aşk, grup, yaratıcı süreç gibi görüngüler ele alınıyor. Aşağıda çalışmanın ilk üç bölümünden bahsetmeye
Ben İdeali
Ben İdealiJanine Chasseguet-Smirgel · Metis Yayıncılık · 200514 okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
·
88 günde okudu
Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı
Oğuz Atay’ın bu kitabını ilk kez okudum ve sanırım birkaç defa daha okumam gerekiyor. Çünkü kitabı okumaya başladığınızda bile ilk solukta bitirebileceğinizin garantisini vermiyor, alışılmışın dışında, sonunda ne olacağını merak etmiyorsunuz, bu yüzden kitabı neredeyse yedi ayda bitirebildim, bittiğinde de yarıda kalmış izlenimi uyandırdı bende. Çünkü biz roman deyince başı sonu belli olan bir hikaye düzeni ararız, ancak bu kitapta mesela 600 mısralık şiir ve bu şiirin de açıklamaları vardır. Bu daha önce benzerini görmediğim bir şeydi. Bu yüzden kitabın bana yenilik kattığını düşünüyorum. Ayrıca ben genel olarak dilini sevdim, çokça alıntı aldım ve not ettim, daha sonra altını çizdiğim yerleri okudukça ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi dedim kendi kendime. Bence sıradışı harika bir edebi eser...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061bin okunma
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.