Egemen iktidar kendi aynasında öznenin ilk başta kurmuş olduğu yanılsamalı bütünü sürekli olarak yeniden üretir. Ancak, iktidar özneleri yeniden üretebilmek ve üretim sürecine yeniden sokabilmek için onları sözde mutluluklarla oyalar, bu bağlamda kitle kültürü ve kitle iletişim araçları devreye girer. Kendi gerçekliği üzerinde düşünme yeteneğini kaybeden ve sorgulayamayan insanların varlıklarını sorgulamaları söz konusu olmadığı için toplumsal bağlamda muhalefet etmeleri engellenir.
Yeteneksiz olanlar görünmez hale gelir; gizliden gizliye, başarı değil kabiliyeti yargılayan kurunılarda görüş alanının dışına düşerler. Şirketlerde yaşananlar, insanların daha önce okul yaşanılarında deneyimlemiş
olabileceği şeylerin aynıdır. Yeteneksiz olduğuna hükmedilen gençler kendine özgü bireyler olarak görülmez, bir araya toplanabilir bir gövde, bir kitle haline gelirler. Young'ın anladığı şekliyle meritokrasi
hem bir fikir, hem de bir sistemdir; bu sistem, kurumun, bir kez yargılanmış bir insana aldırmazlığı üzerine kuruludur.
Paris'teki Louvre Müzesi'nde artık tabloları görmek mümkün değil, tek gördüğümüz tabloların fotoğraflarını çekenlerin sırtları oluyor.
Kitle turizmi, kitle kültürü. Her şeyi ezip geçen bir kitle.
Bireyi özendirici ve kışkırtıcı program yapan tasarlayıcılar, bu yolla kazandıkları kahramanın ölümüne yol açtığı gibi onun ölüm olayını da kitlelere dramatize ederek prim kazanmayı da utanılacak bir şey olarak görmemiştir. D. Kellner, medyaya yönelik gerçekliğin yerini sahte gerçekliğin alması, eğlence furyasına kapılan insanın normal hayatın çile ve zahmetlerinden kaçması, sansasyonel basın, yüksek teknoloji ve gösterişli kitle iletişim araçlarının kültürün ve dilin bayağılaştırmasına yol açtığına dair eleştiriler olduğunu dile getirir.
Bireylerin modernleşme safsatasıyla ruhsuzlaştırılan soğuk kalpleri yine modernleşmenin alt kültürü olan programlari devşirerek ısıtmaya çalışılmaktadır. Bunu yapmak da kanı kanla temizlemek, çirkini çirkinlikle güzelleştirme döngüsüdür. Batılı tecrübeyi ve paradigmayı eleştirebilme ve tahlil edebilme gücünden yoksun televizyoncular, yaptıkları tahribatın farkında bile değiller
“Kitle Kültürü” için de ajitasyon tekniği için de genel olarak şu geçerlidir: “İnsanlar nevrotik ve psikotik insanlara dönüştürülür ve nihayetinde sözde Führer’lerine bağımlı hale getirilirler.”