Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
7.12.2020 tarihli yazısı
“Kentler insanlarla dolu. Evler kiracılarla dolu. Oteller konuklarla dolu. Trenler yolcularla dolu. Kafeler müşterilerle dolu. Geziler gezinenlerle dolu. Ünlü doktorların muayenehaneleri hastalarla dolu. Gösteriler seyircilerle dolu. Plajlar denize girenlerle dolu. Eskiden sorun olmayan hiçbir şey, artık neredeyse her zaman sorun olmaya başlıyor. O da yer bulmak” diyor ‘Kitlelerin Ayaklanışı’ kitabında İspanyol düşünür Jose Ortega Y. Gasset.
Yazgı, yapmayı istediğimiz şeylerde değil, istemediğimiz halde yapmak zorunda olduğumuz şeylerde belirlenir.
Reklam
İnsanlar, uygar dünyada sahnelenmekte olan gerçek trajediye inanmadıkları için, trajedi oyunu oynarlar.
Tarihin başka hiçbir devrinde, kalabalıkların, günümüzde olduğu ölçüde iktidarı ele almış olduğunu sanmıyorum.
“Kentler insanlarla dolu. Evler kiracılarla dolu. Oteller konuklarla dolu. Trenler yolcularla dolu. Kafeler müşterilerle dolu. Geziler gezinenlerle dolu. Ünlü doktorların muayenehaneleri hastalarla dolu. Gösteriler seyircilerle dolu. Plajlar denize girenlerle dolu. Eskiden sorun olmayan hiçbir şey, artık neredeyse her zaman sorun olmaya başlıyor. O da yer bulmak”
Gülünç bir dünyada yaşıyoruz, ne kadar gülünç olursa , takınılan maskeler de o kadar trajik oluyor.
Reklam
Kendini özgür ve kısıtlamalardan uzak hisseden gençlik aslında içinde boşluk hissetmektedir. İşsiz bir varoluş, ölümden beter bir yaşam biçimidir, olumsuzluktur. Çünkü yaşamak demek, yapacak belirli şeylerin olması, uygulanacak bir misyonun olması demektir ve kendimizi bu tür şeylerden uzaklaştırdığımız derecede hayatımızın içini boşaltırız
Kendi varlığını seçen bir yaşam, hiçbir anlamda çökmüş sayılamaz.
Modern kültüre duyulan inanç sıkıcı, boğucu bir şeydi. Bu, yarının ana çizgileriyle bugünden farksız olması, gelişmenin sadece, ayağımızın altındaki yolun bir benzeri üzerinde ilerlemek anlamına gelmesi demekti. Böylesine bir yol, bizi hiçbir zaman serbest bırakmadan uzanıp giden bir çeşit esnek hapishane gibidir.
Gerçek hayatî bütünlük yetinmede, erişmede, ulaşmada meydana gelmez. Cervantes'in çok önceden dediği gibi: "Yol daima handan iyidir." Bir başka deyişle, o ünlü olgunluk çağımız aslında bir sona eriştir. İsteklerini yenilemeyi bilmedikleri için, isteklerin karşılanmasından, doygunlaşmaktan ölen devirler vardır.
Reklam
Biz, önceden belirlenmiş hedefi olan bir tüfekten çıkan kurşun gibi birden varolmuş değiliz. Bu dünyaya geldiğimizde bize düşen kader çelişkiyi de içinde barındırır. Bizi bir tarafa yönlendirmek yerine, Bir çoğunu seçmeye zorlar. Bu, varlığımızın enteresan yanlarından biridir. Yaşamak, bu dünyada ne olacağımıza karar vermeye, özgürlüğümüzü sorgulamaya zorlayan ölümü hissetmektir. Kendimizi bıraktığımız an, umutsuz anlarımızda bile karar vermeye karar vermişizdir. Kararlar hiçbir zaman dur durak bilmeden devam eder.
Benim bittiğim yer, benden daha güçlü olanın başladığı yerdir
Kitle insanı, eline doğduğu ve nimetlerinden yararlandığı uygarlığı tıpkı doğa gibi kendiliğinden oluşagelen ve kendi kendini sürdüren bir şey sanmaktadır.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.