Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
José Ortega y Gasset ( Kitlelerin Ayaklanışı)
Ana kavram yaşamdır ama yaşamı biyolojik bir kategori olarak değil bireyin Öz yaşamına bağlı bir kategori olarak alır. Sonuç yazgıcı olduğu kadar bireyci olan bir yaşam yorumudur. Böylece Ortega varoluş felsefesinin yakınına düşer. Içinde bulunduğu çağı huzursuzluk kaygı güvensizlik çağı olarak güvenlik içindeki bir kültürden uzakta bir çağ olarak
Biz, önceden belirlenmiş hedefi olan bir tüfekten çıkan kurşun gibi birden varolmuş değiliz. Bu dünyaya geldiğimizde bize düşen kader çelişkiyi de içinde barındırır. Bizi bir tarafa yönlendirmek yerine, Bir çoğunu seçmeye zorlar. Bu, varlığımızın enteresan yanlarından biridir. Yaşamak, bu dünyada ne olacağımıza karar vermeye, özgürlüğümüzü sorgulamaya zorlayan ölümü hissetmektir. Kendimizi bıraktığımız an, umutsuz anlarımızda bile karar vermeye karar vermişizdir. Kararlar hiçbir zaman dur durak bilmeden devam eder.
Reklam
Düşünce adamı, yakında vaci olmasından korktuğu ahmaklıktan kaçmak için zekasını kullanır. Öte yandan ahmak kişi, kendisinden şüphe etmez ve en akıllı insanın kendisi olduğunu düşünür, zaten bundan dolayı sükunetini bozmaz ve kendini ahmak yerine koyar.
Dünya, uygar bir dünyadır, içindekiler değil; insan çevresindeki uygarlaşmayı görmez fakat bunu doğal bir güçmüş gibi kullanır yeni insan, araba ister ve arabasını da sever, fakat bunun kendiliğinden olagelmiş cennet bahçesinin bir meyvası olduğuna inanır.
Gülünç bir dünyada yaşıyoruz, ne kadar gülünç olursa , takınılan maskeler de o kadar trajik oluyor.
7.12.2020 tarihli yazısı
“Kentler insanlarla dolu. Evler kiracılarla dolu. Oteller konuklarla dolu. Trenler yolcularla dolu. Kafeler müşterilerle dolu. Geziler gezinenlerle dolu. Ünlü doktorların muayenehaneleri hastalarla dolu. Gösteriler seyircilerle dolu. Plajlar denize girenlerle dolu. Eskiden sorun olmayan hiçbir şey, artık neredeyse her zaman sorun olmaya başlıyor. O da yer bulmak” diyor ‘Kitlelerin Ayaklanışı’ kitabında İspanyol düşünür Jose Ortega Y. Gasset.
Reklam
Tek bir bireyin varlığında onun "kitle" olup olmadığına karar verebiliriz. Kitle, iyi ya da kötü, belirli yüzeylere oturtulmuş değerleri kendine kondurmayan, kendisini "sadece herkes gibi" duyan ve ne pahasına olursa olsun bunu kendine dert edinmeyendir; gerçekten de herkes gibi olmaktan mutluluk duyar.
Tarihin başka hiçbir devrinde, kalabalıkların, günümüzde olduğu ölçüde iktidarı ele almış olduğunu sanmıyorum.
Birleşik Amerika'da söylenildiği gibi: "Farklı olmak âdâba aykırıdır." Kitle, farklı olan her şeyi, mükemmel olan her şeyi, bireyi, kalifiye ve seçkin olan her şeyi altında ezmektedir. Herkes gibi olmayan, herkes gibi düşünmeye biri, silkelenip atılmak tehlikesini göze almak zorundadır.
Reklam
Gerçek hayatî bütünlük yetinmede, erişmede, ulaşmada meydana gelmez. Cervantes'in çok önceden dediği gibi: "Yol daima handan iyidir." Bir başka deyişle, o ünlü olgunluk çağımız aslında bir sona eriştir. İsteklerini yenilemeyi bilmedikleri için, isteklerin karşılanmasından, doygunlaşmaktan ölen devirler vardır.
Modern kültüre duyulan inanç sıkıcı, boğucu bir şeydi. Bu, yarının ana çizgileriyle bugünden farksız olması, gelişmenin sadece, ayağımızın altındaki yolun bir benzeri üzerinde ilerlemek anlamına gelmesi demekti. Böylesine bir yol, bizi hiçbir zaman serbest bırakmadan uzanıp giden bir çeşit esnek hapishane gibidir.
Çünkü önceden bilmenin imkânsızlığı, tüm ihtimallere açık sonsuz bir ufuk, gerçek yaşamın, varoluşumuzun asıl zenginliğinin ta kendisi.
Kendi varlığını seçen bir yaşam, hiçbir anlamda çökmüş sayılamaz.
Varoluşumuz, her an ve her şeyden önce, bizim için mümkün olanın bilincinde olmaktır. Her an önümüzde birden fazla imkân olmasaydı, buna imkân demenin de anlamı olmazdı. O zaman, sadece bir gereksinme söz konusu edilebilirdi. Oysa çok tuhaf bir oluşumla, varlığımızın temel koşullarından biri, önümüzde daima çeşitli ihtimaller bulunması ve bu çeşitlilik dolayısıyla arasından seçme yapabileceğimiz birer imkân niteliği taşımasıdır.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.