Susuz, soğuk dudaklardan döküldü birkaç hece. Bak, gökyüzü berrak, yağmur var ve ıslandım. Her dervişin dimağında yer eden bir bilmece. Yıl 57, yer Nedim divanında bir gece. Huzurlu bir ses yükseliyor Sıla-i Rahim’den. Ölmenin tam zamanı hazır hava güzelken. Çeşminden dökülmüş doğarken kıvırcık saçların, bir ezanla fısıldanmış en güzel isim; ADIN. Şair Lütfü
Reklam
Kıvırcık Ali sen bir başkasın…..
Daha o gün anlamalıydım Benim sana erken Senin bana geç kaldığını
Neyi sevsem Kime dokunsam Saçların akıyor yıllardır parmaklarımın arasından
Reklam
Roman/ Şiir
“EY DİLBER Yüreğindeki telaşa Gözlerindeki yaşa Kurbanım o bakışa Kıvırcık saçlı dilber Kararmış kara kaşa Mağrur mağrur bakışa Kalem gibi duruşa Kurban olam ey dilber Güneş doğmadan evvel Kuşlar ötmeden önce Çık gökyüzüne sessizce Sen konuş ey dilber”
saçlarımı kestim bi de önleri çok kısa kesmedim ama kıvırcık olduğu için kısa durdu kuruyunca ANAM ÇILDIRACAĞIM HA
Musa b. İmrân' b. Yashür b. Kahis b. Lavi b. Yakub b. İshak b. İbrahim aleyhisselamdır. Musa b. İmrân aleyhisselamla Harûn b. İmran aleyhisselâm, ana-baba bir kardeş idiler. Harûn aleyhisselâm, Mūsa aleyhisselâmdan bir yaş büyüktü. Musa Aleyhisselâmın Şemaili Musa aleyhisselâm; uzun boylu, esmer tenli, yüksek burunlu, hafif etli," kıvırcık saçlı idi. Kendisinin kulaklarına kadar uzanan düz saçlı olduğu da rivayet edilir. Sağ elinde (nübüvvet beni) vardı. Hârûn Aleyhisselâmın Şemaili Harun aleyhisselâm Musa aleyhisselâmdan daha uzun boylu, daha etli, daha beyaz tenli, daha geniş sırtlı idi." Açık ve düzgün dilli, yumuşak huylu idi. Kendisinin alnında da bir ben vardı.
Sayfa 341
Reklam
Hilye-i Saadeti
Peygamber (s.a.v) Efendimiz Hazretleri, bütün yaratılmış olanların en güzeli idi. Bütün uzuvları uygun idi. Ölçülü idi, yakışıklı idi. Mübarek vücudu, güçlü ve kuvvetli idi. Zayıf ve şişman olmayıp orta halde idi, etleri sıkıca idi. Nurlu cildi ipeklerden yumuşaktı. Hoş güzel cisminin kokusu fevkalâde güzeldi. Okşadığı şeylerden günlerce güzel kokular duyulurdu. Tertemiz vücudu beyazdı, nurani idi. Bu beyazlık içinde hoş-güzel bir pembelik parıldardı. Pek sevimli olan mübarek boyu ne kısa, ne de uzun idi. Bununla beraber yanında bulunanlardan dâima uzun görünürdü. Berrak göğsü ve iki mübarek omuzlarının arası geniş idi ve nurlu omuzlarının arasında güvercin yumurtası gibi bir kırmızı ben nişanesi var idi ki, bu bir “Hatem-i Nübüvvet = Peygamberlik mührü” idi. O Nebiyyi Zişanın bilekleri, elleri, parmakları uzunca ve kalınca idi. Mübarek başı ve ağzı pek ölçülü ve pek güzel sayılacak şekilde büyükçe idi. Ön dişleri seyrekçe idi. Söz söyledikçe inci tanelerinden daha berrak olan dişlerinin parıltısı görülürdü. Parlak alnı genişti. Hilâl kaşları uzunca idi. Kaşlarının arası açıkça idi. İki kaşının arasında gazap ettiği zaman kabarıp beliren hoş-güzel bir damar vardı. Hoşluk-güzellik nişanesi olan kirpikleri, uzun ve siyah idi. Saadetli sakalı sıkça idi, bir tutam boyunca bulunurdu. Ahirete teşrifleri sırasında mübarek başıyla sakalının beyaz saçları henüz yirmi kadar bulunuyordu. Sümbüllerden daha zarif, daha güzel kokulu bulunan başının saçları ne pek kıvırcık, ne de pek düz idi, kulaklarının yumuşaklarını geçmezdi...
Siyah kıvırcık saçları, çini mürekkebiyle yapılmış bir çizimdeki taramalar gibi düzensizdi.
Sayfa 587 - Rachel
.. düşündü. Dudaklarının gülümsüyor mu, gülümsemiyor mu, ele vermeyen kıvrılışını gür, kıvırcık kirpiklerini. Ve sesini - yumuşak, hafif aç. Bir öpücük gibi. .
Sayfa 188 - SelKitabı okudu
Yavaş yavaş Annabeth'in suratı yeniden renklenmeye başladı. Göz kapakları açıldı. Alnındaki yara da kapanmaya başladı. Kıvırcık'ı gördüğünde güçlükle "Sen... evlenmedin mi?" diye sordu. Kıvırcık sırıtarak "Hayır, arkadaşlarım beni vazgeçirdi," dedi.
Sayfa 223Kitabı okudu
dün gece rüyamdaydın kıvırcık saçlarınla sigaram yandı hatırladıkça.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.