Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Özgürlük, en radikal şekliyle, kişinin kaderini değiştirme özgürlüğüdür.
Yakın zamana kadar, genetikçilerin faaliyeti, tabiatın verdiginin orasını burasını kurcalamakla sınırlıydı - bir organizmadan gen al, bir diğer organızmanın kromozomlarına tak, kabilinden.Şimdilerdeyse, sıfırdan hayat üretmekten söz ediyoruz: Artık hedef, organizmanın genomunu yapay olarak kompoze etmektir.Önce tek tek biyolojik yapı taşları imal edilecek, sonra bunlar biraraya getirilerek tamamen yeni ve kendini yeniden üreten sentetik bir organizma oluşturulacaktır.Biliminsanları, bu yeni yaşam biçimini " Life 2.0" diye adlandıriyor.
Sayfa 15 - Encore yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"global yurttaşlık" ve "ortak kaygı" terimlerini olanca ağırlığı ile anlamak gerek - global bir politik örgütlenmeye ve piyasa mekanizmalarını nötralize edip yönlendirecek bir katılıma duyulan ihti yaç, sözün gerçek anlamıyla komünist bir pers pektif anlamındadır. "Ortak mülkiyet'e yapılan işbu atıf Komünizm mefhumunu diriltmenin de bir haklı gerekçesi olarak görülmelidir: Bu atıf, ortak olanın durmadan “çevrilip kapatılması" sürecininin, bu meyanda mülklerinden mahrum bırakılanların da proleterleştirilmesi süreci oldu ğunu görmemizi sağlar. Toplumlarımızdakı çeşitli proleterleşme süreçlerinin bir kıyamet noktasına doğru ilerlediği de artık bir sır sayılmaz: Ekolojik çöküş, insanların biyogenetik tarafından manipüle edilebilir makinelere indirgenmesi, hayatlarımız üzerinde mutlak dijital kontrol... Günümüzün tarihi durumu, bizi proletarya mefhumunu terke falan zorlamıyor; tersine, tarihi durumumuz bizi bu mefhumu Marx'ın bile muhayyilesini zorlayacak bir varoluşsal seviyeye dek radikalize etmeye zorluyor.
Nicholas Stern, iklim krizini "insanlık tarihi nin en büyük pazarlama fiyaskosu" diye niteler ken haklıydı.
İnsanlık daha "plastik" ve konar-göçer bir tarzda yaşamaya hazırlıklı olmak zorundadır: Çevredeki yerel ve global değişimler, benzeri görülmemiş geniş-çaplı toplumsal transformasyonları zorunlu kılabilir.
Yirminci yüzyılda Sol, ne yapması gerektiğini (proletarya diktatörlüğünü kurmak, vb.) biliyor du, ancak bunun için bir fırsatın doğmasını sabır la beklemek zorundaydı. Bizim durumumuzsa, bu sevimsiz halin tam tersidir. Bugün biz, ne yapma mız gerektiğini bilmiyoruz buna mukabil hemen şimdi eyleme geçmek zorundayız; zira eylem sizliğin sonuçları feci olabilir. Bugün biz, hepten uygunsuz koşullar altında, Yeni'nin gayyasına doğru adımlar atmak; sırf Eski'nin iyi yanlarını korumak için bile Yeni’nin özelliklerini yeniden icad etmek zorundayız. 1920'lerin ilk yıllarında Gramsci'nin yazılarını yayımladığı derginin adı Ordine Nuovo'ydu (Yeni Düzen) - sonraları bu isim aşırı Sağ tarafından iç edilecekti.
Reklam
Fransızcada "gelecek" anlamına gelen iki ayrı sözcük var ki bunları İngilizceye anlam kaybı olmadan çevirmek mümkün değil: futur ve avenir. Futur şimdiki zamanın bir devamı, mevcut eğilimlerin tam bir aktüalizasyonu anlamında gelecek demekken; avenir, daha çok, bugünle radikal bir kopuşa, süreksizliğe işaret eder nir, "gelmek" fiilindeki gibi gelecek olan /a venir/ anlamını taşır, sadece olacak olan anlamında değil.
Sol'un son iki yüzyıldaki trajedisi, kendini sosyal adalet ve iktisadi eşitlikle sınırlaması ve mental-rasyonel bilinçten sadece sezgiyle ulaşılabilen gizli bir boyuta doğru bir kaymaya duyduğumuz "derin" ihtiyacı teşhis edememesidir.
Paradoksal ama felaketi engellemenin yegane yolu, onu kaçınılmaz kabul etmektir. Badiou’ya göre bir olaya sadakatin kipi futur anterieur’dur: Kendini geleceğe doğru sollayarak geçen kişi, bugünkü eylemlerini, gerçekleşmesini istediği gelecek sanki şimdiden vakiymiş gibi düzenler..
Sayfa 70 - EncoreKitabı okudu
Özgürlük, en radikal şekliyle, kişinin Kaderini değiştirme özgürlüğüdür.
Sayfa 69 - EncoreKitabı okudu
Reklam
“Tabiat”, ihtimallere gebe, çok yüzlü bir mekanizma..
Sayfa 65 - EncoreKitabı okudu
Düşünmeyle gerçeklik arasındaki mesafe düşünce özgürlüğümüzü sağlayan şeyin ta kendisidir.
Sayfa 50 - EncoreKitabı okudu
Belki de C02 yiyen ve O2 dışkılayan, ilkel ve aynı zamanda kendine yeterli bir biyorobot tasarlayıp üretebileceğiz. Belki su kaynaklarımızdan cıvayı temizleyip atabileceğiz. Sınırları henüz bilmiyoruz, ancak imkanlar göz kamaştırıcı.
Sayfa 18 - EncoreKitabı okudu
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.