Francis Bacon'un dediği gibi tam da "Yalanlamak ve reddetmek için değil, inanmak ve her şeyi kabullenmek için de değil, konuşup nutuk atmak için de değil; tartıp, kıyaslamak ve düşünmek için" okuyorum.
Bağırmak, hakaret etmek, aşağılamak, kıyaslamak, çoçuğun gereksiz engellemek, alay etmek, ceza vermek, ödül vermek, her istediğine izin vermek, mola verdirmek, bakışlarıyla dövmek gibi ‘pasif şiddet’ içeren davranış örüntülerinden uzak durarak, şiddet ateşini körükleyen kor yangını söndürmeye gayret etmelidir.
Sayfa 33 - Hayy KitapKitabı okuyor
Reklam
Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak kendi boyutlarına karşı körleşmektir...
"...Eğer kendilik hakkında bir arayış varsa, bu dış dünyada değil, iç dünyada olmalıdır. Başkalarını suçlamak, ikna edilmeyi beklemek, kıyaslamak sadece vakit kaybettirir..."
Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir...
Bireysel özellikleri kavramak için onları kıyaslamak gerekmez.Kıyaslama dar ufuklu bir benlik temeline dayalıdır...
Reklam
Son mektubumda eski ile yeniyi kıyaslamak yanlıştı,çok pişmanım.Birlikte üzerini çizelim.
Kendinizi kıyaslamak zorunda olduğunuz tek kişi,geçmişteki sizsiniz...
Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsize meyilli olmamızdadır. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu dogru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yasamaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir...
Sayfa 13 - MetisKitabı okuyor
Kendimize benzeyenleri arayıp bulmak isteriz. Bize benzemeyenler bizi tedirgin eder. Onlarla iletişim kurmak istemediğimiz gibi, bunu nasıl yapacağımızı da bilemeyiz. Ne var ki kendi sürümüzün içindeki beraberlik, aynılığın biteviye yenilenişidir, bitmeyen bir nöbetin tekrarıdır. Herkesin aynı biçimde düşünmesini ve davranmasını isteriz. Biraz bireysellik, benzersizlik gösterenlere tahammül edemeyiz. Canımız sıkılsa bile gruba boyun eğeriz. Aşma özlemi duyduğumuz sınırları aşmaya cüret edemeyiz. Aşmak isteyip de aşmaya cüret edemediğimiz bu sınırları aslında kendimiz koyarız. Bireysel özellikleri kavramak için onları kıyaslamak gerekmez. Kıyaslama dar ufuklu bir benlik temeline dayalıdır, dünyayı ve deneyimlerini biriktirmeye ve düzenlemeye yönelik etnosantrik bencil bir girişimdir.
Sayfa 123 - Seçmeme ÖzgürlüğüKitabı okuyacak
Reklam
"Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir..."
Kendimi onlarla kıyaslamak beni yavaş yavaş öldürüyor.
The Boy, the Mole, the Fox and the Horse
Kalbinin hâlâ yediveren gülleriyle dolu olduğuna inandığım binlerce güzel insan olduğuna eminim. İzleyin veyahut kitabini okuyun naçizane tavsiyemdir… - Sence en büyük zaman kaybı nedir ? - “Kendini başkalarıyla kıyaslamak” dedi köstebek.
Kongo'nun yağmur ormanlarında (Turnbull, 1961) yaşayan İturi'lerde kendiliğin bu tür metafiziksel kalıp­ ları yoktur. İturi'ler bunları, bilincinde oldukları halde ciddiye almazlar. Bu yüzden iki cinsiyet arasında duyar­ lılık farkları bulunmamaktadır. Şefkat, sevinç, keder ve her türlü ihtiras, eşitçe paylaşılmakta ve ifade edilmekte­ dir. İngiliz Antropolog Geoffrey Gorer (1966), İturi er­ keklerinin "erkeklikleri" ile ilgili metafizik kavramları destekletmek ve aralarında kıyaslamak yapmak zorunda olmadıklarını, görünüşe bakılırsa, bu yüzden eşcinselli­ ğe rastlanmadığını gözlemiş. Oysa Batı kültüründe eş­ cinsellik son derece yaygındır: Her erkek eşcinsel olduğu endişesine kapılır, kendine sürekli aksini kanıtlamak zo­ rundadır. Erkeklik kavramı şefkat duygularını yasakla­ dığından, erkek kendini bunlara duyduğu özlemden kurtarmalıdır. Bu duygularını başka bir insanın üzerine aktarmak suretiyle, reddetmeyi ve hatta o insanda gör­ düğü bu duygulara karşı savaşmayı başarabilir
“… eğer kıyaslamak, yaşamak‘tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir…”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.