Bence bir yazarın anlatımını, kelimelerini, duygularını diğerlerinden farklı olarak satırlara dökmesini ne kadar seviyor olursak olalım, bütün kitaplarının birbirine benzemeyebileceğini unutmamalıyız. Örneğin Simyacı ile Aldatmak'ı kıyaslamak her iki kitaba da büyük haksızlık olur. Nacizane tavsiyemden sonra kitaba gelecek olursak; Coelho günümüzde artık sıradan bir hal almış bu durumu basit bir içerikle bize yansıtmış. Linda dışarıdan bakıldığında kusursuz bir hayata sahip, Kariyeri, onu seven bir kocası ve çocukları. Ama bu durum bir süre monoton hale gelir ve her insan da olabilecek bir tatminsizlik süreci başlar. Ve arayışlar.. Kitabın büyük bir kısmında aşk ve tutku ön plana çıkan duygular olurken, sonu biraz sönük kalmış gibi. Yine de sıkılmadan bir çırpıda okuyabilirsiniz..
Batılı örnekleriyle kıyaslamak zor olsa da güzel bir çalışma. Yeniyetme (teenager) okuyucular için ideal bir fantastik roman. Sizin de romanın kahramanlarından biri olmanıza izin veren bir eser. Kahramanlarla birlikte şifreleri çözüyorsunuz, heyecanı paylaşıyorsunuz. 20 dakikada çözülmesi gereken bir şifre vardı, maalesef benim çözmem yarım saatten çok sürdü, kitapta olsaydım, zehirli gaz çoktan işimi görmüştü. Kitap seri halinde devam ediyor. Kitabı bitiren gece oyuna dahil oluyor. Bu gece bakalım rüyasında paradokyaya gidenler arasında olacak mıyım?
380 syf.
8/10 puan verdi
Son zamanlar yayınevlerince popüler olarak piyasa sürülen bir tür. Öncelikle akımı başlatan Grinin Elli Tonu ile kıyaslamak gerekirse ortak noktaları oldukça fazla. Zengin ve yakışıklı bir iş adamı Gideon Cross ile New York'a yeni taşınmış, yeni işe başlamış, zengin ve popüler bir ailenin kızı olan Eva arasındaki ilişkiler ve entrikalar. Çok minicik bir detay her iki karakter de sorunlu -psikolojik ve geçmişte kötü olaylar yaşamışlar - o yüzden kitapta kişilik bölünmesi yaşamak gayet normal. Ana karakterleri garipsedim, sürekli başka kitaplarla kıyasladım genel olarak ama ek bir parantez açacak olursak kadını bir obje olarak görmeyen , efendi- köle ilişkisi barındırmayan bir baş karakter vardı ki bu da sevindirici :) Keyifli okumalar...
Diziyi, kitaptan önce izleyenlerdenim.
Diziyle kıyaslamak yanlış olurdu ancak dizi kadar etkileyici olmadığını düşünüyorum.
Okuyacak olanlara tavsiyem; önce kitabı okuyun sonra diziye başlayın.
1 yıldır arkadaşım`ın " Beyaz diş " den daha güzel dayatmalarıyla karşı karşıya kalıp, kitab`ı erteledim nedense. Hep okuyacak daha önemli kitaplarım vardı...
" Beyaz diş "le kıyaslamak istemiyorum çünkü " Beyaz diş "in yeri bende hiç doldurulamaz... Belki bu kıyaslamaları arkadaşım başından beri yaptığı için kitab`ı başdan sona okuyana kadar hep kıyasladım. Büyük kayıp. ( Seni öldüreceğim Elnare :( )
Gelgelelim kitap çok güzel kitap. Buck`ın ( köpek :)) ) şehir yaşamından ayrılıp, vahşi hayata uyuşmasını okuyoruz. Buck`da hep bir liderlik çekişmesinin şahidi olacaksınız. Bence, London Buck`un simasından gönderme yapmış:
" Her insanın içinde bir vahşi yan vardır ve bu vahşi yan hep ortaya çıkacağı anı kollar. Bu değişimi bazen biz, çoğu zamansa etrafımızdaki olaylar ve insanlar şekillendirir. "
Keyifli okumalar.
İçinde bana hitap eden cümleler bulduğum doğrudur. Ancak dili sürükleyici, akıcı değildi. Kıyaslamak ne kadar doğru olur bilemem ama bu tarz kitaplarda Sema Maraşlı çok daha önde. Bu kitabı okumak isteyenlere, önce Sema Maraşlı'dan bir kitap okumalarını tavsiye etmek isterim.
