"Hayır. Birer kiralık hayduttuk. Tanrı değil. Tanrı'nın pis iri kıyım mahlukatlarıydık. Güç onlardaydı. Esas kendimiz korktuğumuz için korkutuyorduk insanları. Zayıfları ezerek tatmin olan adamlardık biz."
Sayfa 472Kitabı okudu
Allah
Allah'ın adını kullanarak, insanlara Allah adına eziyet ve kıyım yapan herkes şeytandır.
Reklam
BEKLE BENİ Karlar tozarken bekle Ortalık ağarırken bekle Kimseler beklemezken bekle beni K.Simonov I
Koca Reis'in ilk ayaklanma çağrısını yaptığı o gece düşledikleri, bu şiddet, bu kıyım olabilir miydi?
Sayfa 101 - Can YayınlarıKitabı okudu
Koca Reis'in ilk Ayaklanma çağrısı yaptığı o gece düşledikleri, bu şiddet ve kıyım olabilir miydi?
Savaş....belkide milletlerin bu karabasanlara ihtiyacı var.Kurmak için yüzyillarca harcadıkları şeyleri yıkıyor yerle bir ediyorlar.Dün göklere çıkartılan yakılıp yıkılıyor.Yasaklanana izin veriliyor.Eskiden suçlanan şey değerli oluveriyor. Savaş..dünyayı süpüren büyük bir el. yetersizin baştacı edildiğ ortam ,....katile aziz halesi giydiriliyor....önünde secdeye varılıyor , alkışlanıyor , tapılıyor ... Yaşan insanların gözüne bu denli iç örtücü bir tekdüzelik olarakmı görünüyor ki insanlar kıyım ve yıkımı böylesine arzuluyor ?
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Ben senin kadarken büyük harp yeni bittiydi. Her harpte olduğu gibi oda köyde, ne ekmeklik bir dane, ne bineklik, ne süreklik ne yemeklik hayvan bırakmıştı. Ardından İstiklal harbi geldi. Adı üstünde oda harp!. Her harp gibi kıyım ve kırım. Küpte kilerde, torbada sepette, teknede senitte kalanı da o kazıdı..
Kültür
Kültür, sadece bazı isimleri hatırlamaktan ibaret değildir, deniliyordu. Kültür, bu isimleri yerli yerinde ve başka isimlerle münasebetini bilerek kullanmak demekti. Kelimeler, kelimeler... diye düşündü Hüsnü Bey, Shakespeare'nin adını bile duymadığı halde. Bu kelimeler, kültür mü demekti? Hakikaten, kültür ne demek acaba? Hüsnü Bey için kültür onun dört kere tek dersten sınıfta kalmasına sebep olan Amme hocası ordinaryüs profesör-o zamanki adıyla müderris- Ekrem Galip Bey(Aydıner) demekti. Eğer böyleyse, "Kültür", insanı küçümseyen, insanın ne mal olduğunu bir bakışta anlayan iri kıyım bir şey demekti.
Öğretmen emeklisi: «Köylüyü bu kadar öğrendin de hâlâ Meclis'e neden giremedin. Aklım ermiyor!» «Ben köylüyü öğrenemedimki. Yalnız işin bu pratik yanını öğrendim, o kadar. Bu sefer, daha seçimlerin lâfı edilmeden, çıkacağım köylere. Karış karış dolaşacağım bölgemi, tanımadığım tek seçmen kalmayacak!» Öğretmen emeklisi, lâf olsun diye
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.