Alacasi kanayan grubun
Ak sayende dinleniyor
Sevistikce yarım demleniyor
Bir içim bir deniz cekiliyor
Kalk kıymetlim dar vakit eriyor
Uyan ey sırrım uyan !
Bu günes bizi ele veriyor
Götür beni yalniza bırak bırak gitsin
Gizli yarım bu dünya aşktan anlamıyor !
Bir içim bir deniz cekiliyor
Kalk kıymetlim dar vakit eriyor
Uyan ey sırrım uyan !
Bu güzel bizi ele veriyor ..
"Daha değil, daha değil, kıymetlim!" Şair Auden erken doğum için kendisine kulis yapıyor gibi görünen mısralarına, gittikçe uzayan mektuplarına böyle derdi.
Cebisinde ne varmış? diyordu. Söylemeyecekmiş, yok kıymetlim. Küçük düzenbaz. O soru sayılmaz ki. Önceden o hile yaptı, bal gibisi yaptı. Kurallarısımızı bozdu. Onu sıkıp suyunu çıkarmalıydık, ya kıymetlim. Görür o, kıymetlim!
Rivayet edildiğine göre; bir kere İsa (Aleyhisselam) nur gibi parlayan bir dağın yanından geçerken: -"Ey Rabbim! Bu dağı benim için dile getir" der demez, o dağ:
-"Ey Allah'ın Ruhu! Ne istiyorsun?" deyiverir. O, nur gibi yanmasının sırrını sorunca, o dağ, içersindeki mübarek bir zatın saklı olduğunu söyler. Bunun üzerine İsa (Aleyhisselam), Allahü Teala'dan o zatı ziyaret talep edince, önüne çıkan bir mağarada nur yüzlü bir pir-i fani belirerek, kendisine: -"Ey İsa! Ben Musa'nın kavmindenim. Allahü Teala'dan Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in zamanına kadar yaşayıp O'nun ümmetinden olmayı diledim. 600 senedir bu dağda ibadet etmekteyim" der. O zaman İsa (Aleyhisselam): -"Ya Rabbi! Yeryüzünde bu kulundan daha kıymetlisi var mıdır?" diye sorunca, Allahü Teala: -"Ey İsa! Muhammed(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ümmetinden her kim, Receb'den bir gün oruç tutarsa, o Bana bu kulumdan daha kıymetlidir" buyurur.
İnsanlara kızmama imkân yoktu, çünkü insanların en kıymetlisi, en iyisi, en sevgilisi bana en büyük kötülüğü etmişti; diğerlerinden başka bir şey beklenebilir miydi? İnsanları sevmeme ve onlara tekrar yaklaşmama da imkân yoktu; çünkü en inandığım, en güvendiğim insanda aldanmıştım. Başkalarına emniyet edebilir miydim?