Ataerkil ya da bir başka deyişle erkek egemen toplumlarda, kadınların özgürlüğünün bastırılması, topluluklarda ikinci plana atılması, sadece çocuk yetiştirmek ve evine bakmakla yükümlü tutulması, kız çocuklarının da doğduğu andan itibaren ebeveynleri tarafından bu misyonda yetiştirilmesi maalesef bazı kadınların ileriki yaşlarda kendilerini eksik, yarım ya da işe yaramaz hissetmelerine, yaptıklarından tatmin olamamalarına ve depresyona girmelerine sebep olmaktadır.
Kadın Kahramanın Yolculuğu kitabı ise, ilk çağlardan itibaren günümüze dek süregelen bu anlayışla yetiştirilen kadınların içinde bulunduğu bu depresyondan kurtulmak ve şifa bulmak için, kadının benliğine, özüne ve içine yaptığı yolculuğu bir takım mitler ve efsaneler eşliğinde bize anlatmaktadır.
Okurken çok etkilendiğimi ve çok doğru tespitlerle karşılaştığımı açıkça söyleyebilirim çünkü bazı satırlarda çalışma hayatım kısaca gözümün önünden geçti diyebilirim. Bir kızın kahramanı her zaman babasıdır. Babaları tarafından cesaretlendirilen ve desteklenen kızlar her zaman başarılı olurlar. Bu yüzden beni her konuda destekleyen, çalışma hayatımda her zaman arkamda olan kahramanım babama teşekkür etmek istiyorum ve her kadının derinlerinde bir yerde hissettikleri ancak isimlendiremedikleri bu duyguları anlamlandırabilmeleri için bu kitabı okumalarını kesinlikle tavsiye ediyorum. Kitapla kalın...