Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Kapıları çalan benim,
kapıları birer birer
Gözünüze görünemem,
göze görünmez ölüler
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok
Şeker bile yiyemez ki
kağıt gibi yanan çocuk
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler
Kapıları çalan benim, kapıları birer birer
Gözünüze görünmem, göze görünmez ölüler
Hiroşima 'da öleli oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar
Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu
Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu
Benim sizden kendim için hiçbir şeyi istediğim yok
Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk
Çalışıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler
* Nazım Hikmet
Eleanor Coerr Spoiler içerir.
Eser çok trajik yaşanmış bir hayat öyküsünü ele alıyor. Sadako gibi yaşam sevinci çok yüksek, hayat dolu ve atletizmi çok seven bir çocuğun hikâyesi.Hiroşima'ya atılan bombaların yıllar sonra bile yıkıma neden olduğunun çarpıcı bir kanıtı. Kitap tıpkı Küçük Prens gibi hacmi küçük anlattıkları ve sezdirdikleri devasa kült olacak eserdir. Her yaştan okura hitap ediyor.Çocuklarda empati ve değer gelişimine katkı sağlayacaklar. Japon efsanesinden yola çıkarak kağıttan 1000 turna kuşu yapılırsa Tanrılar hastalara şifa olacaktıra tutanan minik bir beden. 644'ünce Turna kuşunda vefat etse de arkadaşları geri kalanları tamamlıyor ve artık anıtına her zaman turna kuşları getiriliyor.Ulusal bir simge hâline de gelmiştir Sadako. Hastane de tanıştığı Kenji'ye bile turna kuşu yapıp yollayarak destek olur.Kendi acısını bir kenara bırakıp arkadaşına destek olan altın bir kalptir Sadako.Her zaman destek olan bir ailesi vardır Sadako'nun.Annesi yoksulluk yüzünden alamadığı Kimono elbisesini ölmeden önce alır kızına. Arkadaşının getirdiği altın renkli kağıttan yaptığı turna kuşu hayata tutunma sembolüdür ve hep masanın üzerinde durur.Umarım Sadako en güzel yerlerde turna kuşları, sevdiği fasulyeli kek ve annesinin kimonosuyla mutlu bir sonsuz hayat yaşıyordur. Kitapla bağlantılı olarak önemli şairlerimizden Nazım Hikmet Ran'ın "Kız Çocuğu" şiiri Sadako'ya ithafen yazılmıştır.Ben de Nazım Hikmet Ran'ın bu şiirinin son iki dizesiyle kapatayım.Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler...
Bir kitabın ne kadar iyi olduğunu sayfa sayısıyla ölçülmeyeceğini gösteren çok güzel bir eser. Hiroşima'ya atılan bomba sonrasında oradaki yaşamdan manzaralarda sunan bu güzel eser.
Küçük bir kız çocuğu olan Sadako'nun kan kanseri ile savaşında arkadaşından aldığı bir turna ile içinde bir umut doğar. Ve yaygın bir inanışa göre 1000 tane tuna kuşu yapan bir kimsenin dileğinin kabul olacağına dair bir inanca sımsıkıya tutunur.
Bu küçük kız bize savaşların gerekmedikçe ne kadar anlamsız ve geride kalanların durumunu açık bir şekilde okuyucuya sunmaktadır.
Kesinlikle okunulası bir eser. Lütfen okuyun ve okutun.
KIZ ÇOCUGU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kaat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kağıt gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
(1956)
✒