168 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
William Shakespeare'ın "Julius Caesar" eseri, edebi değeri, derin karakter analizleri ve tarihi zenginlikleriyle dünya edebiyatının önemli eserlerinden biri olmakla birlikte en sevilen eserlerinden(oyun) biri olmuştur. Bu oyun, Roma İmparatorluğu'nun döneminde geçen politik entrikalar, ihanet ve trajediyi konu alır. Esere okuyucu gözüyle bakıldığında, ilk olarak karakter derinliği ve psikolojik karmaşıklıklar dikkat çeker. Her karakterin düşünceleri, duyguları ve amacı detaylı bir şekilde işlenmiştir. Bu da okuyucunun karakterlerle güçlü bir bağ kurmasını sağlar. Okuyucu ben olsaydım ne yapardım diye kendisine sorar. Ben eseri okurken karakterleri şu şekilde tanımladım: Julius Caesar: Güç, karizma, liderlik ve kibir gibi duyguları temsil eder. Marcus Brutus: Şeref, vicdan, sadakat ve içsel çelişkiler gibi duyguları temsil eder. Brutus, böyle görünse de bence çok masum olmayan bir karakterdir. Mark Antony: Öfke, ihanet, zeka, intikam ve strateji gibi duyguları temsil eder. Bence çok zekice hamleler yaparak intikam hedefine başarılı bir şekilde ulaştı. Cassius: Kıskançlık, hırs, entrika ve sinsilik gibi duyguları temsil eder. Cassius, Brutus'u Caesar'ı öldürmeye ikna etmek için manipülatif ve kıskanç bir karakterdir. Daha birçok karakter olsada akılda kalıcı olanları yazdım. Shakespeare'in bu oyunuyla daha önce tanışmadım diye kendimi kızdım. Çok sürükleyici ve etkileyiciydi gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Julius Caesar
Julius CaesarWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,566 okunma
Vasiyetimdir Sevgili Atölyem;
‘Ah’lar Ağacı 1- Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
Reklam
Kızdım Da Yazdım
Unutmayın Ki Yaşam Öldüresiye güzel değildir.
Bugün ne yaptın canım? Ben bütün hayatım boyunca... çalıştım. Akşamları eve geldim. Televizyonda... Ama, bakmayacağım. Sonra telefonlara cevap verdim, birilerine kızdım, çalıştım, yazı yazdım... Ben adam oldum... Biraz da, buyurun, bir hayvan. Bugün ne yaptın canım?
Ergenliğin zorlukları, babamın ölümünü öğrenmem beni bir iki defa intiharın eşiğine getirmiştir. Giresun'da deniz kenarına geçip kayalıkların üzerinde ağladığımda bir iki defa fırtınalı denize atlamak için topuklarımı kaldırdığım ancak ayakuçlarımdan geri döndüğüm olmuştur. Belki bir gün o denemelerin birinde gerçekleştirecektim hayatıma son vermeyi. Ne zaman ki şiire, kompozisyon yazmaya başladım, o zaman bu tür denemelerim tamamen bitti. Sonraki yıllarda günlük tuttum, anılarımı yazdım, şiirler yazdım. Sinirlendim yazdım, ağladım yazdım, kızdım yazdım. Ve yazmak; içimdeki öfkeyi, kızgınlığı alıp yazdığım kağıda emanet etmek oldu benim için. Terapistlerde öyle anlatırlar bu süreci, "Yazarak bir kenara koyun," derler.
Sayfa 250
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
(Spoiler içerir) Martin’in azmine hem hayran kaldım hem de kızdım. Kızdım, çünkü kendine bazı zamanlarda ettiği eziyet beni çok üzdü. Çektiği yoksulluk ve her şeyi elde ettikten sonra yaşadığı bitkinlik beni çok yaraladı. Mutlu olmayı hak eden tertemiz bir insan ama dünyanın düzenini ve insanların sahteliğini kabullenemedi. ‘Ceplerim doluyken herkes yanımda. Ben açlıktan hastalanırken neredeydiler. Ben hep aynıydım. Yazdıklarım o zaman da aynıydı şimdi de aynı. Ben onları beni istemediğiniz zaman yazdım.’ diye içini yediği ama kimsenin yüzüne haykıramadığı kısımda kahroldum. Bu nasıl acı bir son…
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,3bin okunma
Reklam
Geri122
228 öğeden 221 ile 228 arasındakiler gösteriliyor.