Bütün organlarım pert :D
Kaygı: Midemizi
Korku ve endişe: Böbreklerimizi
Kızgınlık ve sinir: Safra kesemizi
Geçmişi unutamama: Safra kesemizi
Nefret ve kırgınlık: Kalbimizi
Üzüntü: Akciğerlerlerimizi
Aşırı düşünmek: Dalağımızı
Kafaya takma: Sindirim sistemimizi
Yalnızlık: Tiroid bezimizi etkilermiş.
Sayfa 156Kitabı okudu
… gerçekten de bazı insanlar yalnızlıklarını ve boşluklarını gidermede kızgınlık duygusunu uyuşturucu bir madde olarak kullanır ve diğer insanlara karşı yaşadıkları sürekli öfke sayesinde kendileriyle yüzleşmekten kaçınırlar.”
Kızgınlık çok gürültülü. Oysa kırgınlık ne kadar sessiz.
Fyodor Dostoyevski
"Sıkıntı, kızgınlık, üzüntü ya da korku size “ait” ve kişisel değil. Hepsi, insan zihninin bir ürünü. Gelip geçiciler ve gelip geçen hiçbir şey size ait olamaz."
"Aile" - 6, 7 cümle alıntıdır.
"Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim!" cümleleri ile dolaşıyoruz etrafta. Neden peki? Çünkü bu çağ sadece insani duygularımızın, sözlerimizin değil toplumun temel taşı olan 'aile' mefhumunun da içini boşalttı. En ufak konuda eskileri özlüyoruz hep. Bir yazı okumuştum aynen şöyle yazıyordu: "Eskiden çöp
"Kızgınlık geçiyor da;
Kırgınlığı nereye koysan sığmıyor..." 💔
