" Böyle rahat uyuman, büyük bir şans yavrum, ileride, büyüdüğün zaman, uykusuz geçireceğin günler de olacak.O uykusuz geceler herkesin başına gelir, kimse kurtulamaz.Ama daha vakit var o günlere. Şimdi uyu, rahat uyu yavrum, güzel rüyalar gör. "
Her şeyi anlatacaktı ona. Bu kızıl elmayı tam ısıracağı zaman onu nasıl hatırladığını, nasıl onu düşünmeden edemediğini, hayatta karşılaşacağı iyi ve güzel olan her şeyi onunla paylaşmak, hep onun yanında olmak istediğini, onun da kendisi ile sevinmesini, çünkü iyi ve güzel olanın tadına ancak o yanında olursa varabileceğini…
O anda, o ateşin bulunduğu yerde olmak istedi. Orada, gecenin koyu karanlığında tek başına kalmak, hiçbir şeyi düşünmemek, ara sıra ateşe kuru ardıç dallarını atarak çatır çatır yanışlarını seyretmek…