"
Ve bütün olan bitenden sonra ne değişti ki ? Herkes öldü neticede , iyisi ve kötüsü, güçlüsü ve zayıfı, yaşamayı seveni ve yaşamak dan nefret edeni . Hepsi öldü , herşey sona erdi.
"
Öncelikle kitap basımında bu kadar özenli oldukları için yayınevine teşekkür ederim. Hem çeviri çok güzel hem açıklamalar ve dipnotlar. Kurguyla alakalı olan açıklamaları dipnot olarak belirtmişlerken kurgudan bağımsız açıklamaları kitap bitimine yerleştirmişler. Ne kadar güzel değil mi?
Aslında olması gereken kitap basımı bu.
Martin
Adını; 1340'lı yıllarda Asya'da ortaya çıkan, ticaret gemilerindeki sıçanların üzerinde yaşayan pireler ile Avrupa'ya yayılan ve etkisini 1350'li yıllara kadar sürdüren Kara Veba'dan almış, bilim kurgu tadındaki bir roman.
Yaşamış olduğumuz bu süreçte Jack London'ın değerli eserini okumak istedim. Gariptir ki kitapta;
Jack London'dan okuduğum başka bir eser, Kızıl Veba...İçinde olduğumuz pandemi-virüs döneminde bu kitabı okumam güzel bir denk geliş oldu . London geleceği görmüş gibi böyle bir eseri kaleme almış :)
Kitap, 2013 yılında başlayan Kızıl Veba salgının dünyadaki yaşamı nasıl yok ettiğini anlatıyor. Kitabın baş karakteri Profesör James Howard Smith
Aynı gün Chicago'dan sonra dünyanın en kalabalık şehri Londra'nın da iki haftadır bu hastalıkla gizlice savaştığı ve bu konudaki haberlerin sansürlendiği, yani kendi şehirlerinde salgın hastalığın görüldüğünün dünyaca duyulmasını engelledikleri bildirildi.
1912'de ilk defa yayımlanan ancak günümüzle bağlantılı bir konuyu anlatan harika bir kısa roman ile buradayım bugün!
Adından da anlaşılacağı üzere bir salgını anlatıyor kitap. Kızıl Veba 2010'larda tüm dünyayı kasıp kavurmuşsa da hayatta kalmayı başaran çok az insan sayesinde insan ırkı var olmayı sürdürebilmiştir. Salgından 60 yıl sonra başlıyor