Üstüme gelse de boğmayacak beni bu sızılar, çünkü hala mektup yazıyorum doğmayacak kızıma.❤️
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
Reklam
Kızıma Mektup, sevgili Narya. Sevgili Narya, seni ilk düşündüğümde sen yoktun. Hala da yoksun. Ama kalbimle küçük bir oyun oynadım, oynun adı Narya. İşte bu oyun on beşimde başladı. Sonra bu oyunu renklendirmeye başladım. Senin için ilk mektubumu yazdım derken senin için ilk şiirimi yazdım. Zamanla seninle sarhoş oldum. Senin için yüzlerce mektup ve şiir biriktirdim. Adını şiirlerimle ve mektuplarımla süsledikten sonra bir gün adının anlamına hayal ve düş dedim. O günden sonra düşlerim ve hayallerim oldun. Zamanla bu oyundan mutluluk aldım. Daha da güzelleştirmek için annen ve senin için ilk defa göz harketimi yaptım. Bunun anlamını bir gün kullağına fısıldadığımda çok mutlu olacaksın. Zamanla seni ve anneni özlemle beklerken, seni on iki yıldır beklediğimi farkketim. Bence hak ediyorsun kızım ve daha fazlasını da hak ediyorsun. Bunu bil ki ; seni beklemek, sana şiirler ve mektuplar yazmak ve seni seviyor olmak çok güzel. Buna inan kızım, seni hep bekleyeceğim. Özlemle, baban. ❤️
Kızıma mektup
" Sevgili kızım, yine seni çok özledim. Ama kafamın için o kadar dağınık ki, nasıl toparlayacağımı bilmiyorum. Konuştuğum duvarlar üstüme üstüme geliyor. Sanki bu hayat için üzerim çizilmiş. Ya da ne biliyim, sanki hayat sevincim çocukluğumun salıncağında unuttuldu. Aslında çok şey demeden susmak istiyorum. Aslında sen olmasaydın, seni beklemeseydim, çoktan bu dünyayı terkketmiştim. Yine de olsun, seni çok özledim Narya'm. Baban... "🍁
Bülent Ortaçgil ~Kızıma Mektup~
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü bugün. Bugüne özel güzel sözler yazılabilir mi ki! Çocuklarımıza güzel bir dünya diliyorum sadece. Yorumsuz dinliyorum Sayın Bülent Ortaçgil'in eserini. Yüreğine sağlık Üstat. Canım kızım, güzel kızım, Adı denizden gelen kızım Büyükler dünyasına hoş geldin! Ne kadar içtendin biliyor musun?
Kızıma, Narya'a : Merhaba kızım, bugün de seni çok özledim. Şimdi diyeceksin ki ; babam iki günde bir bana mektup mu yazıyor? Bazen öyle oluyor. Yüreğe, en derine biriktirmekle olmuyor. Yazmak istiyorum, ne varsa dökmek istiyorum. Sevgili kızım, elimden gelse hergün yazarım sana. Hatta her dakika her saat... Bugün değişik hayaller kurdum. Özgürlüğün adına dışradaki boşlukla delice dans ettim. Yetmedi, gözlerimi kapattım. Seni düşündüm, saçlarının taramanın ne kadar güzel olacağını düşündüm. O da yetmedi. Hayallerimde , en derinlerde bir yerde saçını önce taradım sonra da ellerimle örgüledim. O kadar güzeldi ki ; bari uyanmasam dedim. Uyanmasam... Böyle bir çağda böyle bir istek mümkün müydü? Biliyorum ki mümkün değildi. Gene de gözlerimi açmak istemiyordum. Sonsuza kadar uyumak istiyordum. Sevgili kızım, seni çok özledim. Bunu söylemek bu kadar kolay olmamalıydı. Ama öyle bir noktadayım ki ; arzularımın çığlıklarını mağlup edemiyorum. Biraz sessiz kaldım mı kalbimin ucunu çiğ çiğ kemiriyorlar. İşte bu yüzden sana kalbimden bağırıyorum. Sana kalbimden sesleniyorum ; Seni çok özledim, Seni çok özledim, Seni çok özledim."🍁 Baban, kalbin üşümesin 🌸
Reklam
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.