Okurken beni duygudan duyguya sürükleyen kitapları çok seviyorum.
Bahar Eriş ne yazsa okurum dediğim yazarlardan biriydi ama roman yazdığını öğrenince bir “acaba?” demedim desem yalan olur. Fakat kitaba başlar başlamaz tüm tedirginliklerim yerini okuma keyfine bıraktı. Zeynep benim favori roman karakterlerimden biri oldu. Hatta kesinlikle okuduğum en iyi Türk feminist karakterdi diyebilirim. Can ile olan aşkları, aşkın ve evliliğin nasıl olması gerektiğini anlaması için kızıma okutmam gerekenler arasına girdi bile.
Hele o son sayfalarda kızına yazdığı mektup..
Kalemine sağlık Bahar Eriş!
Çok sevdim.
Yuva denen şey,bir çocuğun yaşayan tek gerçek sakini olduğu gençlik bölgesidir.Anne-babalar,kardeşler ve komşular gelip giden ve bölgedeki tek hak sahibi vatandaş olan çocuğun içinde ve etrafında akıl sır ermez tuhaf şeyler yapan hayaletlerdir.
|| Hekatenin Kızları
Selamm! Ben geldimm, Hekatenin Kızları yorumumla. Kısaca bir konusundan bahsedeceğim. Erin, gotik tarzı olan ve cadılara karşı ilgisi olan bir kız. Birgün arkadaşıyla gittiği bir kafede hava almaya çıkıyor fakat iki cadıyla karşılaşıyor. Bu olaydan bir süre sonra ise eline bir mektup geliyor. Vhartlox Cadı Akademisinden...
- Sevgili kızım, küçük ; ama tatlı
bir rüyasın. Ne zaman kafamı
uykuya koysam, rüyalarımın baş
köşesindesin. Bu hengamenin
içinde kalbime sessizlik olarak
damlıyorsun. Seni sende dinlerken
kendimi buluyorum. Damladığın
yerlerden yeşeriyor, pembe çiçekler
açıyorum. İşte öyle sessiz ve anlamlı ;
seni özlemle bekliyorum. Baban...
Narya'nın Babası 💐
"Belki de sınırları aşmak, sadece mekânları ve kişileri değil, kimlikleri ve hatta geçmişi bile değiştirebilir."
Kitabı bitirip, arka kapağındakini bu yazıyı okuduğunuzda, 372 sayfalık bu sarsıcı maceranın sonunda iç içe geçmiş kurgu-yalan-gerçek-hayal-rüya keşmekeşi üzerinden yaşadığınız kafa karışıklığınız, algı karmaşasıyla dumur